Yani, orta yaş gerçekte ne zaman başlar? Bir araştırma 55’den önce olmadığını iddia ediyor. Ancak bu hanımın ortaya koyduğu gibi, herhangi bir yaşta başlayabilir.

55’e ulaşmadan orta yaşlı hissetmediğimiz gerçekten doğru olabilir mi? Love to Learn’ün yaptığı ankete göre, toplum yaşlandıkça çoğumuz kendimizi daha uzun süre genç hissediyoruz. Altı yazardan gençliği kaybettiklerini duyumsadıkları günü açıklamalarını istedik…

20'SİNDE ORTA YAŞLI: ‘Daima orta yaşlı hissettim’: Liz Jones gençliği kaçırmış gibi hissettiğini ve yaşamının başlamadan bittiğini hissettiğini söylüyor.

20’SİNDE ORTA YAŞLI: ‘Daima orta yaşlı hissettim’: Liz Jones gençliği kaçırmış gibi hissettiğini ve yaşamının başlamadan bittiğini hissettiğini söylüyor.

LIZ JONES, 54

20’de orta-yaşlıydım

‘Daima orta yaşlı hissettim, yaşamım başlamadan bitmişti. Çünkü hiç uyuşturucu almamıştım ya da pek çok erkekle vahşi seks yaşamamıştım ya da boş bir yılım olmamıştı, ben bir şekilde daima gerçekten, gerçekten yaşlıydım.

Yaşamımın başlamasını bekliyordum, umutla yarın ve sanra hiç başlamadı. 19 yaşımdayken  St. James parkında bir modellik ajansını görmeye gittim, karşılıksız bir şekilde aşık olduğum bir oğlanın çektiği bazı kötü, bulanık siyah-beyaz fotoğraflarla. Vogue’a görünmeyi istedim, yaşamın kendisini istemekten daha çok.

Modellik ajansı, Lorraine Ashton, yalnızca kötü bir cildim olmadığını aynı zamanda da zaten çok yaşlı olduğumu söyledi. Ben bu sözü kalpten aldım. Hayatımın bittiğini hissettim. Asla ve asla bir model olmayacaktım.

Sonra, 25 olduğumda babam ‘Bir çeyrek asır! Çok eski!’ dedi. Gene, erkenden kendimi yaşlı hissettim. 30 oluncaya kadar zaten yaşım konusunda yalan söylüyordum çünkü hiçbir zaman yeterince bir şey başarmamış hissediyordum.

Yaşlanma konusunda o kadar endişe ediyordum ki kaçınılmazı geciktirmek için sürekli bir çocuğa döndüm: asla yemek pişirmem, asla malzeme almam, kanepede ters dönmüş olarak TV izlerim,kırpılmış t-shirt, savaş giysileri  giyerim, ayak parmağıma yüzük takarım. Asla bir taytım olmadı. Ama şimdi, kuşkusuz, 54 yaşımda, 55’in başlangıcında –yeni orta yaş- aniden tam olarak yaşlıyım, yüzüme kullandığım onca kreme karşın.

Pazar gecesi çılgın Phillip Treacy podyum şovunda (yaşımı gösteren) Lady Gaga’yı tanımada başarısız oldum, tam da burnumun dibinde ve Blackberry’imde saate bakmayı sürdürdüm, Downton Abbey’i izlemek için eve gitmeye hevesli olduğumdan.

Sanırım, sonunda yaşın bir anlamı olmadığını keşfettim, olsa olsa  tutkulu, ilgi dolu ve mutlu olmakla ilgili. Macera için aç oldukça gençsiniz. Koktuğunuz zaman ölmüş olabilirsiniz.

LUCY CAVENDISH, 45

30’unda yaşlandı

30'UMDA ORTA-YAŞLI OLDUM: Orta-yaş anneliğimde yerleşti. Lucy  Cavendish orta yaşının 30 bile değilken oğlu olduğunda yerleştiğini söylüyor.

30’UMDA ORTA-YAŞLI OLDUM: Orta-yaş anneliğimde yerleşti. Lucy Cavendish orta yaşının 30 bile değilken oğlu olduğunda yerleştiğini söylüyor.

‘Benim için orta yaş ilk oğlum Lenny’e sahip olduğumda, henüz 30’umda değilken geldi. İlk bebeğime sahip olmadan önce, iyi bir kariyerim, bir evim ve uzun süreli bir partnerim vardı. Çok sosyal bir çifttik, daima dışarı çıkar, arkadaşlarımız gelir, geç vakte kadar uyanık kalırdık. Harika bir hayatım vardı. İnce, güvenli, mutlu, gençlik doluydum. Sonra bir bebeğim oldu ve hepsi bitti. Bir gecede orta-yaşlı oldum.

Başlangıç olarak bedemim 10 bedene geri dönmedi. Yıllarca 16 beden etrafında dolanıp durdu sonra 14 bedene yerleşti. Bu demektir ki giyiyor olduğum hiçbir kıyafetim (kısa etekler, ince elbiseler, küçük üstler) artık bana olmadı. M&S ve Monsoon gibi mağazalarda dolanıp kaftan boyutunda giysiler almak durumunda kaldım.

Yaşım yüzümde görünmeye başladı. Sürekli olarak yorgun, gözlerimin altında torbalar olan soluk yüzlü biriydim. Nasıl göründüğüme çok az aldırıyordum.

Bütün düşünebildiğim bebekti, dolayısıyla kusmuklu üstlerle, sıkıca geriye  taranmış saçlarla ve makyajsız  dolaştım.

Yalnızca görünüşüm değişmedi. Ayrıca “orta-yaş” tavrı geliştirdim. DVD setleri kraliçesi oldum. Her akşam evde oturdum, dondurma yiyerek ve TV izleyerek. Filmleri, sitcomları yalayıp yuttum. Dışarı çıkmayı bıraktım, bebeği bırakmaktan çok korkuyordum.

Restoranlar, publar, partiler, filmler geçmişin şeyleri oldu. Aynı zamanda sahip olduğumuz küçük bahçeyle uğraşmaya takıntılı oldum, her haftamızı seralarda çiçeklere bakmak için partnerimi çekiştirerek geçirdik.

Bir gün uyandım ve aynada görüntümü yakaladım ve orta yaşlı bir rüküş olduğumu algıladım. Çok depresif hissettim ama yapabileceğim fazla bir şey yoktu bu konuda. Üç çocuk daha izledi ve ben giderek daha fazla rüküş oldum -9.00 da yatağa giderek, çok fazla sızlanarak, asla kilo veremiyerek, daha çok çiçek dikerek.

Ama şimdi! Şimdi tamamen farklı hissediyorum. En küçük çocuğum beş yaşında. Harika bir çocuk bakıcım var. Kilo verdim, yeni bir gardrop kurdum ve abrakadabra, artık orta-yaşlı hissetmiyorum! Bu uzun tünelin sonunda az bir ışık var. Ama bahçem bozuldu.’

LIZ HODGKINSON, 68

Orta-yaşa 50 yaşında girdi

50 DE ORTA YAŞLI: Orta yaş olabilecek en kötü hakaret, ancak Liz Hodgkinson 50 yaşına girdikten 18 yıldan beri birazcık bile yaşlanmadığını hissediyor.

50 DE ORTA YAŞLI: Orta yaş olabilecek en kötü hakaret, ancak Liz Hodgkinson 50 yaşına girdikten 18 yıldan beri birazcık bile yaşlanmadığını hissediyor.

‘Orta yaş yaş benim için 50 olduğum gün başladı. 49’umda olduğumdan daha değişik görünmüyor olmalıydım ama kendimi çok farklı hissettim ve önemli olan da buydu. Yakında incelecek olan kemiklerimde 50 yaşın  hiçbir kadının geri dönmeyeceği bir ülke ve ilerde yalnızca düşüş ve çözülmenin olduğu önemli bir olay olduğunu hissettim.

Şimdiye dek genç, sağlıklı ve dinamiktim. Ancak, 50 yaşından sonra artrit, osteoporoz ve diyabet gibi yaşlanmayla ilişkili korkunç hastalıklarım olmaya başlayacaktı –bu konuda güvenilir bilgiye sahiptim.

Görmem gidecekti. İşitmem gidecekti. 50 artı kadınlar için hiç de hoş olmayan bir geçiş ayini, menopoz, korkutucu belirtileriyle gerçekleşecekti. Saçlarım/kıllarım grileşecekti. Her yerimde.

Varis damarlarım, kalın ayak bileklerim ve ellerimde eğri büğrü boğumlu tırnaklarım olacaktı. Kimse beni çekici bulmayacaktı.  Ekstra geniş ayakkabılar ve destek taytları araştırmak zorunda kalacaktım. 50 olma nefret verici, nefret verici, nefret vericiydi ve bunu olabilecek en kötü bir hakaret olarak hissettim.

49’da kalabilmek için her şeyi yaptım ve her artan yaşı inkar ettiğime şaşmamalı. 50’ye ulaştığımdan beri aileme ve arkadaşlarıma yaş günümü hatırlamamalarını söylüyorum. Yaş günüm en iyi gizlediğim şeydi, asla başkasına söylenmeyecek.

Evet, 50 olduğumdan bu yana 18 yıl geçti ve garip bir şey oldu. Hala kendimi 49 yaşında hissediyorum. Sanırım 50 yaşın en sonunda beni yakaladığını itiraf etmeyi reddedişimin ve inkarımın gücünden dolayı bedenim mesajı aldı ve en azından şimdiye dek yaşlanmayı reddetti.

Menopoz geldi ve ben farkında bile olmadan gitti. Herhangi bir yaşla ilişkili ya da herhangi hiçbir hastalığım yok, bildiğim kadarıyla. Yakınlarda bazı sağlık kontrolleri yaptırmaya gittiğimde 30 yaşında bir kadının iç organlarına sahip olduğum söylendi.

Ancak, hala 50 olmaktan nefret ediyorum. Ya da (fısıldarsam eğer) 68.

LİNDA KELSEY, 60

60’ında orta- yaşa girdi

60 YAŞINDA ORTA YAŞLI: O tam teşekkülü bir atmışlık –ancak Linda Kelsey GAP gibi kalem inceliğindeki 18 yaş kızlara eğimli mağazalardan alışveriş yapmaktan korkmuyor.

60 YAŞINDA ORTA YAŞLI: O tam teşekkülü bir atmışlık –ancak Linda Kelsey GAP gibi kalem inceliğindeki 18 yaş kızlara eğimli mağazalardan alışveriş yapmaktan korkmuyor.

‘Bir hafta önce şarap renkli, kesik şeritli bir jean ve mavi bir keten bluz denedim.

Aynada mırıldanıp, kem küm ederken giyinme odası yardımcısı harika göründüğümü ve reklamlarda kullanılan kombinasyonun tam olarak aynısı seçtiğimi söyledi. Mağazanın alt katına koştum ve orada önümde 18 yaşında aynı takım içinde birinin tam boy bir posteri vardı. İşte beni çarpan an buydu. Orada ben, orta-yaşlı kadın, bir yeni yetme gibi giyinmiş ve bunu idare edebilirim diye düşünüyordum.

Çünkü o ana kadar çok ender orta yaşlı bir kadın olduğumu düşünmek için durmuştum. Ve sonra ikinci patlama, orta-yaşlı bile olmadığımı algılama. Tanrı aşkına ben 60 yaşındayım! Ama ancak şimdi tamamen olgun bir atmışlıktım, orta-yaşı bir düşünce olarak kabul etmeye ancak şimdi hazırdım, ama bana kimsenin yaşlı diye hitap etmemesi koşuluyla.

Oldukça uzunca bir süre kendimi aptal yerine koydum, anketteki bir çok kişi gibi, kuşkusuz, bir sürü yolla, ancak bundan böyle şunlarla yüzleşmeye kararlıyım: restoranlardaki müzik yüksek sesli olmayacak, yalnızca daha sağır oluyorum. Menü tipi görüntüler küçülmüyor –ben giderek körleşiyorum.

“Neden insanlar böyle kaba olmak zorunda?” – herkesin dilinde olan bugünlerdeki deyimim bu- yorumunu, yalnızca orta-yaşlı ya da daha yaşlıysanız yaparsınız, diye düşündüğümü şimdi size söylüyorum.

Bilgisayarlar,  şimdi kabul ediyorum, amaçlı olarak yanlış yapmaz ve orta-yaştan daha genç herhangi biri benim lap topumun sorununu saniyede giderirdi. Dahası, bir uygulamayı başarılı bir şekilde indirmek ve zekam için kendimi kutlamak benim teknik bir dahi olmadığımı ama orta-yaşlı bir beceriksiz olduğumu kanıtlıyor.

Orta yaşlı bir kadın olarak, eskiden olduğu kadar enerjim var diye kendimi kandırmayacağım, bütün öğleden sonra esneyerek yol alırken.

Ve akşam yedide arkadaşları yemeğe davet etme – saat 8.00’de -8.30’da çağırıp, bulaşığı bitirebilip, gece yarısından önce yatakta olabilirken ve saatin gece yarısını vurduğunu ihmal edebilirken- kesinlikle orta yaşın bir belirtisidir.

Yani doğrusu, bluğ çağındakiler tarafından GAP için modellenmiş o giysiyi hemen geri vermeliydim. Ama yapmadım. Ve Aslında şimdi giyiyorum. Çünkü gerçekte yaşlı ve kafamda orta-yaşlıyken, kalbimde ara sıra hala bir çocuğum.’

ESTHER RANTHEN, 72

72’sinde orta yaşlı oldu

72 DE ORTA YAŞLI OLDU: Kalpte genç Esther Rantzen yalnızca sonunda orta-yaşa ilk erkek torununun doğumuyla 72 yaşında girdiğini itiraf etti.

72 DE ORTA YAŞLI OLDU: Kalpte genç Esther Rantzen yalnızca sonunda orta-yaşa ilk erkek torununun doğumuyla 72 yaşında girdiğini itiraf etti.

‘Şimdi iki aylık bir büyük anneyim. Kırışıklıklarıma ve sallanan sandalyemden kalkarken arasıra oflamalarıma karşın yeni olgunluğuma uyum sağlamakta güçlük çektiğimi itiraf ederim. Yani her sabah uyanırım, aynaya dikkatle bakarım ve “Büyü Ester, şimdi orta-yaşlısın,” mantrasını söylerim.

Matematik, biliyorum, bana karşı. Mantıksal olarak yalnızca şimdi yaşamımın orta noktasına ulaştım ve bu 144 yaşında olunca ölmeyi beklediğim demek. Ancak mantığın yaşla bir ilgisi yok. Yaş zihinde.

Mantık der ki, İncil’in 70 yaşa kadar yaşayacağımızı söylediğini varsayarsak, orta yaş 35’imizde çarpar. Bana çarpmadı. 35′ te ben gülen bir çocuktum.

Annem babam yaşıyorlarken ve fazlasıyla hayatımın içinde olarak varlarken  -çocukken neysem o zaman da oydum- evlenmemiş ve kendi çocuğum olmaksızın ev arkadaşımla yaşayıp, TV yapımcısı ve sunucusu olarak tam da bir kariyere başlamışken.

40’larımda hayat hala heyecanlı yeni meydan okumalarla açılıyordu: Üç çocuğum vardı, ChildLine’ı kurmuştum ve bir kuş beyinli gibi çalışmayı sürdürüyordum.

50 ve 60’larıma doğru doğru dürüst bir erişkin gibi davranmaya başlayabilecekken hala alem yapıyordum, önümde bir ömür olduğunu varsayarak.

Ancak şimdi zamanın geldiğini algılamam gerek. Acı ama yaptığım her şeyi yargılamalıyım, söylediklerimi ve giydiklerimi, şimdi olduğum orta-yaşlı kadına uygun mu değil mi diye.

Bu yüzden aile evimden şimdiki küçük-yaşlı-kadın dairesine geçtim. Bikinilerimi attım. Derin göğüs dekolteli gece elbiselerime göğüs çatalımı örtmek için bir şey dikip dikmemeyi düşünüyorum. Bir vasiyet  yazdım.

(Ara sıra) dudaklarımı kapatıyorum, bir arkadaşla aynı fikirde olmadığım zaman. Güveçler hazırlıyorum ve onları buz dolabında tutuyorum. Ve ilk kez olarak harika en yeni torunum Benjamin’i tutarak kendime büyük anne diyorum. Evet, gerçekten. En azından orta-yaşlıyım.’

JENNI MURRAY, 62

Henüz orta yaşa girmedi

HENÜZ ORTA YAŞA GELMEDİ: Fikrim yok diyor Jernni Murray: Hava tahmincisi ve gazeteci 20 olduğu zamandakinden farklı hissetmediğini söylüyor.

HENÜZ ORTA YAŞA GELMEDİ: Fikrim yok diyor Jernni Murray: Hava tahmincisi ve gazeteci 20 olduğu zamandakinden farklı hissetmediğini söylüyor.

40 yaşındayken annem –o zaman erken 60’larında- bana orta yaşlı olmanın nasıl hissettirdiğini sordu.

‘Fikrim yok,’ dedim. 40’ın yeni 25 olduğunu bilmiyor musun?’

Ve 20’lerimde olduğumdan bir gün bile yaşlı hissetmemiştim. Yedi ve üç yaşlarında küçük çocuklarım ve bir işim vardı. Fittim, aktiftim ve çocuklar kesinlikle yaşamımı eğlenceli yapıyorlardı. 50’lerime geçtiğimde hiçbir şey değişmedi. Günlerim iş yerinde yeni fikirlerle gelen genç insanlarla doluydu ve ev Shaekespeare’den kuantum fiziğe kadar her konuda sorular ve okulda veli toplantıları, taksi kullanma ve her hafta sonu rugby sahasının taç çizgisinde titremelerle doluydu.

Orta ve geç ellilerimde birkaç sorun vardı,  ama her yaşta bir ebeveyninizi kaybedebilir ya da kanser tanısı alabilirdiniz ve acı ve şok gömülünce ve tedavi yapılınca tekrar 25 hissetmeye başlardım.

Şimdi 60’larımdayım ve orta-yaşlı hatta belki de yaşlılığa ilerlediğimi kararlılıkla reddediyorum.

Emeklilik yaşına ulaşmak küçük bir şoktu ancak emeklilik maaşını reddettim ve düşene kadar çalışmayı sürdürmeye karar verdim.

Kesinlikle inanıyorum ki bir kez ihtiyarlığın başladığını kabul ederseniz, o zaman orta yaşlı ve sonra da yaşlı olursunuz.

Ama aktif olmayı sürdürürseniz, kendinizi genç insanlarla çevirirseniz, müzikte, modada yeni popüler kültürle yan yana olursanız, devam edersiniz, devam ediyor olursunuz.

Dolayısıyla, ne orta-yaşlı ne de yaşlıyım, hissettiğim kadar yaşlıyım… ve yani hala 25!

http://www.dailymail.co.uk/femail/article-2206405/So-does-middle-age-really-start-A-study-claims-55-B

“Yaşamın en değerli armağanlarından bazıları yalnızca yaşla elde edilir.”
~ Gene Cohen