Dr. Bill Thomas

Dr. Bill Thomas

Harika! Gerçek bir yaşayan anti-agingçi buldum. Kevin Parrot,  AgeNet’in – normal insan yaşlanmasını durdurmanın peşinde bir kurum-  CEO’su.  Gerçekten iyi biri gibi görünüyor, bir ileti yayınladı.

Ne düşündüğümü bilmek ister misiniz?

Haydi görelim!

Kevin yazıyor…

Bill Thomas diyor: “her ne kadar yaşlanmak DNA’mıza sımsıkı kazınmışsa da biz yaşlanmayı sanki teknik bir sorunmuş gibi düşünmekte ısrar edebiliriz. “Yaşlanmanın basit biyolojik mekanizmalarını, yaşlanmanın DNA’mıza sımsıkı kazınmış olduğunu kabul etmek için çalışan bir tek bilim adamı bulmakta çok zorlanırsınız.

Aslında, google bunu saniyenin binde birinde bulur.

Ömür uzunluğunun belirlenmesinde genetik faktörlerin rolü tartışılmaz. Bununla birlikte ömür uzunluğunun bireysel genetik modulatörlerini belirlemek için sayısız başarılı çaba yalnızca genomik yapısına dayalı olarak bir türün başlangıç çizgisinden  ömür uzunluğunu kestirmek için henüz nicel bir ölçme sağlamadı. Burada biz memeliler, kuşlar, balıklar, böcekler ve barsak parazitleri dahil maksimum ömür uzunlukları bilinen 248 hayvan türünün genom istifleri  üzerinden rapor veriyoruz.

Benim vurgumun çoğu burada.

Daha az bilimsel olanlar için bir ANTI-AGING web sitesinde  şunu buldum…

Hiç Jack LaLanne adlı bir adamı duydunuz mu? Eğer 40 yaşın üstündeyseniz ve fitness ya da yaşlanmayla ilgiliyseniz onun kim olduğunu tam olarak bilme şansınız yüksektir. Jack LaLanne  ilk fitness ve beslenme gurusu olarak iyi bilinir.  Bir masör ve fitnes eğitimcisi olarak o bir wellness öncüsüydü ve  fiziksel egzersizi ve sağlıklı taze sulu sebzeleri ve meyvaların yenmesine ön ayak oldu. Onun meyva sıkacağına ve meyva sıkmanın mucizelerine ön ayak olan gece geç vakitteki TV proglamları belleklerdedir. Aslında, fikrini kanıtlamak için inanılmaz dayanıklılık ve güç olayları sahneledi. En dikkat çekeni elleri bağlı ve ağzında birçok botu çeken iplerle yüzdüğü uzun mesafelerdir. Bununla birlikte, 23 Ocak 2011 de bu büyük sağlık savunucusu gençken, 96 yaşında öldü.  Lütfen bir saniye duralım ve onu alkışlayalım. Mesajını yaşadı ve öldüğünde iyi bir kondüsyondaydı.

Bu ömür uzunluğu söyleviyle ilgili elimizdeki zor soru şu: “onun yaşlanmayı yavaşlatmak ya da tersine çevirmek konusundaki yaklaşımı işe yaradı mı ve ortalama 96 yaşındaki bir insandan daha genç göründü mü?”

Kesinlikle, ortalama ulusal ömür uzunluğundan daha çok yaşadı ancak fikrimce daha genç görünmüyordu.  90 yaşlarında fit bir adam gibi görünüyordu. Her ne kadar 90larında hala aktifse de bedeni yıpranmıştı ve zatürreye yakalandı….

Jack LaLanne’nın -insanlığın hayret uyandıran bir örneğiydi- 435 yaşına kadar yaşamamasının nedeni insan ömrünün –diğer tüm canlıların ömrü gibi- DNA’mıza kodlanmış olmasıdır. Son olarak ne zaman bir köpeğin 139 yaşına kadar yaşadığını duydunuz? Köpeklerin de sınırlı bir ömrü vardır ve bu süre DNA’larında yazılıdır.

Yaşlanmak normaldir!

Başa çıkacak gücü kalmamak varsayılan bir şey,  evrimsel anlamda konuşursak. Sistemlerimiz “istikameti geri çekmeye”  ve entropiyle yalnızca çocuk sahibi olup, onları da  çocuk sahibi oluncaya kadar yetiştirinceye kadar sert savaşmaya izin verecek şekilde dizayn edilmiştir, ondan sonra temelde işimiz bitmiştir ve sistemimiz görünür bir şekilde yaşlanmaya başlama noktasında dejenere olur.

Bu aslında güçlü ve iç görülü bir gözlem. İnsanlığı diğer canlılardan ayıran en önemli şeylerden biri insanların yaşamı yaşlılığın ötesine kadar uzatmada adaptif bir avantaj bulmuş olmalarıdır. Biz dünyadaki diğer herhangi bir yaratıktan daha iyi yaşlanıyoruz çünkü yaşlanmanın erdemlerini çoğalttık.

Yaşlanma teknik bir sorun *dur* fonksiyonlarını yitiren herhangi bir kişinin çok iyi bileceği gibi. “teknik olarak” artık merdiven çıkamayız, ayrılmamızı kontrol edemeyiz, açık düşünemeyiz, vs ve vs. eğer teknik değilse kesinlikle bir “SORUN.”

Oh evet, doğru –merdiven çıkamamak bir sorun. 86 basamaklı merdiveni çıkamamak da bir sorun. Empire State’in tepesine herhangi birinden daha hızlı çıkamamak hatta daha da büyük bir sorun.

Bunu dikkate alın…

Salı günü Empire State binasının 86. katına koştuktan sonra kendilerini dünyanın tepesinde hissettiler. Alman mühendislik öğrencisi Thomas Dold 1.576 basamağı 10 dakika 10 saniye gibi bir hızda tırmanarak en hızlı kişi oldu.  Avustralyalı tıp öğrencisi Alice McNamara kadınlar yarışını 13 dakika, 3 saniyede kazandı. “New York’un –dünyanın en büyük şehri- tepesine tırmanmak fantastik,” dedi. Kesinlikle, şimdiye dek yaptığım en zor şey,” diye ekledi,  kürekte dört dünya şampiyonluğu sahibi olan ve ülkesinin olimpik takımında bir yer için rekabet eden 24 yaşındaki biri.

Otuz yaşındaki insanların TEKNİK bir sorunu var – basitçe 20lerindeki insanlarla Empire State binasına tırmanma konusunda yarışamazlar. Yaşlanıyorlar!

Yaşlanıyor olmaları normal –bunun normal bir olay olduğunu anlıyoruz. <<<<gerçekten de “normal” fiziksel kapasite fikri yaşa ait örnek oluşturur. 80 yaşındakiler Empire State binasının tepesine tırmanma yarışa girerlerse ancak, Anti-Aging gurularını dinlemeye başlarım.

O güne kadar, pek değil.

Yeni bilim yaşlanma sürecinin kendisinin rapamycin gibi ilaçlarla “yaşlıyken” başlanarak farmakolojik müdahelesine uygun.

Kanıt lütfen! (gülümseme)

Rejeneratif tıptaki diğer kanıtlar, yalnızca  dejeneratif hastalıkları yavaşlatmıyor, kaybolan fonksiyonları da tamir edip onarıyor.

Kanıt lütfen! (gülümseme)

Aslında, biz uzun zamandır “fonksiyon onarıyoruz.” “Fonksiyon onarmaya” dayalı tam bir  tıp ilaç kolu var. Fiziyatri” deniyor ve ben bayılıyorum ona.

Bu ilerlemeler insanlara toplumlarına katkıda bulunmaya devam etmeye ve daha üretken yaşamlar sürdürmeye izin vererek daha uzun zaman periyodları için daha sağlıklı olarak bağımsız olma vaadi veriyor.

Ben de umuyor, çalışıyor ve inanıyorum “daha uzun zaman periyodları için daha sağlıklı olarak bağımsız olmaya.” Bu iyi bir şey. Bu mücadelede sağduyuya ve kanıt temelli yaklaşıma inanıyorum. Pek çok diğer insan sihire ve göz boyamaya inanıyor.

Mr. Thomas fonksiyonu onaran ve sürdüren böyle teknolojileri yoklamak isteyebilir, onlar gerçekten gereksinim duyulan şeylerdir, olmayan bazı hayal ürünü “hard wired” proseslerin bazı nostaljik kabulleri değil.

Ben bir doktorum ve yaşamım yaşlı insanların yaşamlarının iyileşmesine yardım etmeye adandı ve yeni teknolojilerin “yaşlanmayı durdurma ya da tersine çevirmeye”  ve “gençliği sürekli kılmaya” yetkin oldukları ortaya çıkarsa onları ilk savunan kişi ben olacağım.  Anti-aging insanlık tarihi boyunca herkesin, istisnasız,  maruz kaldığı yaşlanma sürecini çözdüğünü kanıtlarsa bu haberi bütün çatılardan ilan edeceğim.

O zamana kadar, yaşlanma için bana yaşamaya değer bir yaşam için rehberlik edebilecek, benim tarafımdaki iyi şansla, işaret levhası olarak sağ duyuyu,  sağlıklı saygıyı ve nihai ölümlülüğümüzü kullanacağım.

Dr. Bill Thomas

http://changingaging.org/blog/2011/06/13/hey-lets-age/

 

“Yaşlılık sizi bulmaz, siz yaşlılığı bulursunuz.”
~ Barbara Castle