imagesYaşlandıkça hatırlama yeteneğimizde bazı değişiklikler fark etmeye başlarız.

Belki mutfağa gittiniz ama niye, hatırlamıyorsunuz ya da bir konuşma sırasında bir tanıdığın adını hatırlamıyorsunuz. Bir randevuyu bile kaçırmış olabilirsiniz çünkü aklınızdan çıkmış. Bellek boşlukları her yaşta olur ama yaşlandıkça onlardan daha çok rahatsız oluruz çünkü demansın ya da entelektüel fonksiyon kaybının bir işareti olmalarından korkarız.  Gerçek şu ki, yaşlı insanlarda önemli bellek kaybı yaşlanmanın normal bir kısmı değildir –organik bozukluklardan, beyin hasarından ya da aralarında en çok korkulanı Alzheimer olan nörolojik rahatsızlıklardan dolayıdır.

Yaşlanmayla deneyimlediğimiz kısa süren bellek sorunları beynin yapısında ve fonksiyonundaki normal değişiklikleri yansıtır. Bu değişimler belirli bilişsel işlemleri yavaşlatır yeni şeyleri hızlı bir şekilde öğrenmeyi güçleştirerek ya da belleği ve öğrenmeyi bozan dikkat kayıplarını elemeyi birazcık güçleştirerek. Bu değişiklikler yeni beceriler öğrenmeye gereksinim duyduğumuzda ya da çeşitli sorumluluklarla uğraştığımızda sinir bozucu ve sevimli olmaktan çok uzak olabilir. Onlarca yıl alan araştırmalara teşekkür,  belleğimizi korumak ve keskinleştirmek için kullanabileceğimiz çeşitli stratejiler var. İşte deneyebileceğiniz yedi tanesi.

1.Öğrenmeyi sürdürün

Daha yüksek düzeyde bir eğitim yaşlılıkta daha iyi bir zihinsel fonksiyonu getirir. Uzmanlar ileri eğitimin insana zihinsel olarak aktif olma alışkanlığını vererek zihnin güçlü tutulabileceğine yardım edebileceğini söylüyor.  Beyninizi zihinsel etkinlikle uğraştırmanın bireysel beyin hücrelerinin alıkonmasına yardım eden işlemleri aktive ettiğine ve aralarındaki iletişimi teşvik ettiğine inanılıyor. Pek çok insan kendilerini zihinsel olarak aktif tutan işlere sahip, ama bir hobiyle uğraşmak ya da yeni bir beceri öğrenmek de aynı şeyi yapıyor. Okuyun; bir okuma grubuna katılın; satranç ya da briç oynayın; yaşam öykünüzü yazın; çapraz bulmaca ya da bozyap çözün, kurs alın; müzik ya da sanatla ilgilenin; yeni bir bahçe düzenleyin. İşinizde genelde kullanmadığınız bir becerinizi içeren bir proje önerin.  Beyin bağlantılarını yapılandırma ve koruma devam eden bir süreçtir, dolayısıyla yaşam boyu öğrenmeye öncelik verin.

2.Tüm duyularınızı kullanın

Bir şeyi öğrenmede ne kadar çok duyu kullanırsanız belleğin korunmasına beyninizin o kadar çoğu dahil olur. Bir araştırmada, erişkinlere duygusal bakımdan nötr olan bir seri imaj gösterildi, her biri bir kokuyla sunularak. Ve onlardan gördüklerini hatırlamaları istenmedi. Sonra, onlara bir imaj seti gösterildi, bu kez kokusuz olmak üzere ve önce gördüklerini işaretlemeleri istendi. Kokunun eşlik ettiği resimleri mükemmel hatırladılar, özellikle iyi kokuyla sunulmuş olanları. Beyin görüntüleme, piriform korteksin -beynin temel koku işleme merkezi-  insanlara nesneler kokularla eşleştirilerek  sunulduğunda aktif olduğunu gösterdi, koku daha sonra kalmasa bile ve özneler onları hatırlamaya çalışmamış olsalar bile. Dolayısıyla, bilinmedik bir işe giriştiğinizde bütün duyularınızı işe katın. Örneğin, yeni bir restoran yemeğini kokladığınızda ve tattığınızda içerikleri tahmin etmeye çalışın. Heykel ve seramik yapmayı deneyin, kullandığınız materyalleri hissederek, koklayarak.

3. Kendinize inanın

Yaşlanma konusundaki söylenceler de başarısız belleğe katkıda bulunuyor. Öğrenen insanların orta yaşlı ya da daha yaşlı olanları yaşlanma ve bellek konusunda olumsuz stereotiplerle bir arada olduklarında daha kötüleşiyorlar ve yaşlılıkta belleğin korunması konusunda mesajlar olumlu olduğunda daha iyi oluyorlar. Bellek fonksiyonlarının kontrollerinde olmadıklarına inanan insanların bellek becerilerinin alıkonması ve geliştirilmesi konusunda çalışmaları daha az olasılı ve bu nedenle bilişsel çöküş yaşamaları daha olası. Eğer geliştirebileceğinize inanıyorsanız ve bu inancı pratiğe geçirirseniz zihninizi keskin tutmak için daha iyi bir şansa sahipsiniz.

4. Beyin kullanımında ekonomi yapın

Anahtarlarınızı nerede bıraktığınız ya da torununuzun yaş gününün ne zaman olduğu konusunda zihinsel enerjinizi kullanma gereksiniminde değilseniz yeni ve önemli şeyleri öğrenme ve hatırlamaya odaklanmaya daha yetkin olacaksınız. Rutin bilgiyi ulaşılabilir tutmak için takvimler, plannerlar,  haritalar, alışveriş listeleri, file dosyaları ve adres defterlerin avantajını kullanın. Evde gözlükleriniz, cüzdanınız, anahtarlarınız ve sık kullandığınız diğer eşyalar için bir yer belirleyin. Dikkatin başka yöne kaçmasını en aza indirmek için evden ve ofisten dağınıklığı kaldırın ki hatırlamak istediğiniz yeni bilgiye odaklanabilesiniz.

5. Bilmek istediğinizi tekrarlayın

Yeni duyduğunuz, okuduğunuz ya da hakkında düşündüğünüz bir şeyi hatırlamak isterseniz onu yüksek sesle tekrar edin ya da yazın. Bu yolla belleği ya da bağlantıyı güçlendirirsiniz. Örneğin, size birinin adı söylenirse bu adı o kişiyle konuştuğunuz zaman kullanın: “Yani, Ayşe,  Cemile’ye nerede rastladın?” Bir şeyinizi her zamanki yerinden başka bir yere koyduysanız, bu yaptığınızı yüksek sesle söyleyin. Ve bir bilginin tekrar edilmesini istemekte tereddüt etmeyin.

6. Ara koyun

Tekrarlar  zamanlama bakımından uygun yapıldığında öğrenme aracı olarak en güçlüsüdür. En iyisi bir sınav için çalışıyormuş gibi bir şeyi kısa zaman içinde tekrarlamamaktır. Tersine, giderek uzayan zamanlar içinde temel şeyleri tekrarlayın, saatte bir, sonra her bir kaç saatte bir, sonra her gün. Çalışma periyodları arasında zaman bırakmak özellikle karmaşık bir bilgiyi öğrenmek istiyorsanız özellikle değerlidir, yeni bir iş görevinin ayrıntıları gibi. Araştırmalar aralı tekrarların yanız sağlıklı insanlarda değil aynı zamanda multiple sclerosis gibi belirli fiziksel temelli bilişsel sorunları olan insanlar için bile hatırlamayı geliştirdiğini göstermiştir.

7. Nimonik yapın

Liste hatırlamak için yaratıcı bir yol. Nimonik araçları akronim şekilleri de alabilirler.

http://www.health.harvard.edu/healthbeat/7-ways-to-keep-your-memory-sharp-at-any-age

“Gençliğin yaşı yoktur.”
~ Pablo Picasso