Ölene Kadar Bitmiyor
Bu kadar dinlenmeye ihtiyacım olduğuna şaşırdım, belli ki bu değişen bedenlerimize itaat için bir başka uyum, yaşlılığımızda nekahat zamanı için plan yapmayı mutlaka öğrenmemiz gerek.
Fakat bugün anlatmak istediğim şey bu değil.
Rainy Day Thoughts’un Rain’i Pazar günü yaptığımız bir e-mail alışverişinde şunu yazdı:
“Yaşlanmanın hoş sürprizlerinden biri de kararların bitmediğidir. Ve eğer evinizdeki insanların konuştuklarının bir dökümü olsaydı, ortak olan şeylerden biri, onların, sizin gibi, yapmış oldukları ya da yapacakları değişiklikler olurdu. Gençliğe bu nasıl da bir sürpriz olurdu!”
Şimdi kendinize itiraf edin –gençken hayatınızdaki önemli ölçüde yeni ve ilginç olan her şeyin yaşlılar için bittiğini, yaşandığını düşünmüşsünüzdür. Bir kez emekli olunca hayatları sıradan bir rutine oturur ve olaysızdır.
Aslında, bu genelde kültürümüzde hala süregelen bir tutumdur. Hatta bu gençlere olduğu kadar kendimize de bir sürprizdir, bilseler ki, biz yaşam değiştiren kararları vermeye devam ediyoruz.
Ülkenin bir ucundan bir ucuna planlanmamış bir hareket. Gençliğinizde hiç farkında olmadığınız şiir yeteneğinizi keşfetmek. Eski bir arkadaşımın gelecek yıl yapacağı gibi bir kitap yayınlamak. Geç yaşta sevecek birini bulmak ve tekrar evlenmek. Ve bir çok diğerleri.
Yaşam, her yaşta, hiç kuşkusuz, daima bir değişiklik ve ileriye doğru bir hareket. Fakat sanıyorum ki bu, orta yaşlardaki yaşamlarımızın kariyer ve aile gereksinimleriyle sınırlı olduğu zamankine göre daha hızlı, daha sık ve belki de daha doğal oluyor ileri yıllarda. Çocuklar büyüdüğünde ve emekli olduğumuzda hayal kurmak, düş görmek ve daha önemlisi de denemek ve nereye vardığını görmek için harekete geçmede daha fazla özgürlük var.
Yaşlılık kayıtsızlığa doğru yavaşça bir kayış değil. Hala yaşanacak çok ama çok çeşitli macera var ve Cumartesi toplantısında Rain’in herkese yazdığı gibi bu besbelli.
http://www.timegoesby.net/weblog/2010/10/its-not-over-until-youre-dead.html
~ Birgitte Bardot
Bir cevap yazın