Hey,

Belki bu deneyimi yaşadınız:  Her zamanki gibi bir güne başladınız.

Sonra bir düşünce ya da bir duygu sizi çarptı.

Çoğaldı ve giderek daha çok kafanızda dönmeye başladı. Daha da güçlenerek  gücünüzü emip sizi daha zayıf hissettirene kadar.

Endişeler yaşamınızın üstüne ıslak bir battaniye serebilir ve ondaki heyecan ve enerjiyi emer.

Yani stratejiler gerekli. Düşüncelerimizi yeniden yönlendirecek ve duygularımızı endişelerden uzaklaştıracak ve onları solduracak ve iç huzurumuzu yeniden kazandıracak ya da en azından o endişeleri yönetilebilir kılacak stratejiler.

Bu mektupta kendi hayatımda bunu nasıl yaptığımı paylaşacağım. Bunlardan bazıları sizin için çok iyi işleyebilir.  Bazıları daha az işleyebilir.  Yani önerim bunları denemeniz ve sizin için hangisinin en iyi işlediğini bulmanız.

1. Kendinize sorun: Hayatınızda olmasından korktuğunuz şeylerin kaçı gerçekten oldu?

Bu benim için büyük olanı. Olmasından korktuğunuz şeylerin çoğu hiç olmaz. Onlar yalnızca zihninizdeki canavarlardır.  Ve eğer gerçekleşirlerse çoğunlukla beklediğiniz kadar çok acı verici ya da kötü olmayacaklardır.

Kuşkusuz bunu söylemek kolay. Ama korktuklarınızın ne kadar azının hayatınızda gerçekleştiğini kendinize hatırlatırsanız o endişeyi düşüncelerinizden giderek daha çok çıkarmaya başlarsınız.

Dolayısıyla her ne zaman endişeye düşsem, bu soruyu kendime sorar ve hayatta korktuklarımın ne kadar azının  gerçek olduğunu kendime hatırlatırım. Bunun çoğunlukla beni sakinleştirdiğini gördüm.

2. Kendinize sorun: Pireyi deve mi yapıyorum?

Pireyi deve yapma alışkanlığına düşmek çok kolay. Küçük bir sorun hakkında devamlı düşünürseniz bir süre sonra onun hayatınızı mahveden bir şey olduğuna inanırsınız.

Peki bunu niye yaparız? Niçin işlerin kolay ve basit hale gelmesi için çabalamayız?

Hımm, inandığım bir nedeni acıdan korunmadır. Sorunu devleştirerek kendinizi bir şey yapmamaya inandırmak için yardımcı bir bahane yaratabilirsiniz.

Başka bir neden ise egonun daha çok istemesidir. Başka birinden daha iyi ya da daha kötü hissetmek ister. Olması gerekenden daha kötü yaparsanız onları daha onemli hissettirebilirsiniz. Siz de bu önemli şeylerin içinde olduğunuzdan, sizin BÜYÜK sorunlarınız olduğundan , hımm, siz de önemli olmak durumundasınız, doğru mu? Ayrıca, böyle yaparak diğer insanlardan çok fazla dikkat ve rahatlama alırsınız.

Dolayısıysa, pireyi deve yapma alışkanlığından nasıl çıkarsınız? İki ipucu:

  • Uzaktan bakın. Şimdiki perspektivinizi genişletecek sorular sorun. Şöyle sorular. “Bu gezegende bundan kötüsünü yaşayan biri var mı?” Yanıt belki olumlu düşüncelerle sonuçlanmaz ama mutlaka sizi çocukça “zavallı, zavallı ben…” tutumundan oldukça hızlı bir şekilde çevirir. Bu soru  perspektifi dar, kendi-merkezli olandan çok daha geniş merkezli olana değiştirir ve durumumu aydınlatmakta ve yaşamıma minnettar olmakta bana yardımcı olur.
  • Kendi düşünce şeklinize farkındalık getirme. Kendinize şöyle daha fazla sorular sorun: “Dürüstçe, ben bu işi fazlasıyla karmaşıklaştırıyor muyum? Ve sorunumun  beni acıdan koruyabilecek en basit ve en doğrudan çözümü nedir?

3. Zihninizi ve dikkatinizi tekrar endişeden çok çözümlere odaklayın.

Endişeden çıkmak için çok yararlı bulduğum bir yol yalnızca harekete geçip beni endişelendiren şeyi çözmeye çalışmaya başlamaktır.

Her hafta daha tutarlı olarak harekete geçmek için bana yardımcı olan iki ipucu:

  • Sabah rutini kullanma. Bu belki de bu alanda bulduğum en güçlü ipucu. Kalkar kalkmaz yaptığınız basit bir rutin kurun. Bu iyi çalışır çünkü gündüz erken yaptığınız şey genellikle günün durumunu belirler. İnsanlar olarak biz daha önce yaptıklarımızla güçlü bir tutarlı olma eğilimine sahibiz.

Bu kötü başlayan bir günün neden kötü bittiğine ve iyi başlayan bir günün de iyi bittiğinin önemli bir nedenidir. Dolayısıyla gününüze olumlu ve proaktif bir start verecek bir rutin yaratın. Bir ipucu çalışma gününüz içinde en zor işi ilk iş olarak yapmayı dahil etmedir.

  • Küçük başlama. Tamamen sandalyede pek bir şey yapmadan oturma durumundan tekrar tekrar harekete geçtiğiniz duruma gelmek için yapabileceğiniz şu: küçük başlayın.

En büyük işiniz ya da en zor hareketinizyle başlamak çok görünebilir ve sizi erteleme alanına bırakabilir. Yani bunun yerine, zor görünmeyen bir şeyle başlayın.

Benim en sevdiklerimden biri masamı temizlemek için birkaç dakika harcamaktır. Ondan sonra yeni bir işe başlamak o kadar zor görünmez şu sıralarda özellikle daha çok “harekete geç” modunda olduğumdan dolayı.

 

[Positivity] 3 Powerful Steps That Will Help You to Overcome Your Worries

https://mail.google.com/mail/?shva=1#search/overcome+worries/137b84ca18d90480

 

 

 

“Pek az insan yaşlanmasını bilir.”
~ La Rochefoucauld