Parlama Sanatı
BÜYÜME SANATI, SONUNDA KENDİNİZ OLMANIZ İÇİN BASİT YOLLAR* (5)
Parlama Sanatı
Üzerinde yaşadığımız gezegen gibi biz de yansıyan ışığın parıltısında güneşleniriz. Başkalarının gözlerinde parlarız. Fakat er ya da geç en parlağımız bile geçici bir sönüş yaşar. Yaşlandıkça görünmezlik giderek bir problem olur. Gösteriyi çalmak için genetik olarak programlanmış gençlerle birlikteyken bütün yaşlılar kendilerini hayatın ilk sırasından sürülmüş bulur.
Dünya varlığımıza dikkat etmezken hiç bir hüsnü kuruntu bizi dikkat çekici kılamaz. Kadınlar bazen mücevherlerini şıkırdatarak ya da dikkat çekici bir poz alarak bakış yakalayan hileler dener. Erkekler somurtarak dikkat çekmeyi tercih eder. Fakat böyle geçici çozümler görünürlüğümüzü nadiren sağlar. Bununla birlikte, sonunda herkesi gördüğümüz fakat kimsenin bizi görmediği varoluşsal durumları kabul etmeyi öğreniriz. Başarılı bir tekrar görünme hareketi görünüşümüzü çok değiştirmeden bakış şekillerinin değişmesini gerektirir.
Çoğumuzun gerçekte önümüzde olanı değil de görmek istediğimizi görmeye eğilimli olduğumuz bilim dünyasında bilinen bir gerçektir. Ön yargılarımız algılarımızı şekillendirir. Bu, optik sinirlerimizin serebral kortekse bağlanışıyla ilgilidir: daha az bilişsel kaynakla ilgili tanıdık şekiller ve düz renkler beynimizce çabuk algılanır halbuki, bağımsız biçimler ve ara renkler bir bulanıklık içinde kaybolur. Bize bakanın beyni ona bilmeden sunduğumuz görsel çelişkileri işleyemediğinde görünmez oluruz.
Diğer insanların kör noktalarının dışına çıkarak görünür olun.
Örneğin, bir galeri açılışında kalabalık arasında gezinen ünlü bir cerrahı düşünün. Duvarda bir sinek olsa daha iyi: diğer insanların görüş alanına girmez çünkü, o çok soğukkanlı sanat kalabalığının bir parçası değildir.
Mükemmel performansına karşın iş hayatındaki bir atamada dikkate alınmayan kendini iki çocuğuna adamış bir anneye ne demeli? Patronunun “kısmi görüşlü” olduğu söylenebilir. Fıstık ezmeli sandviç yapmakta uzman olan birinin iyi bir takım çalışanı da olabileceğini göremez.
Bir kadın değer bilen bakışları onaylamazsa olgun erkekler de kendilerini görünmez hisseder, sanki dünyaya karanlık, tek taraflı bir aynadan bakıyorlarmış gibi. Türümüzün dişilerinin kör noktaları var. Yaşlı hayranlarına, papyon takan, gentilmen, hoş potansiyel adaylar olabileceklerini dikkate almadan pekala böceklermişcesine muamele edebilir.
Durumu hepimiz için daha da kötü yapan görünmezliğin başkalarıyla paylaşamayacağımız özel bir sıkıntı olmasıdır. Bu durum için yalnızca kendimizi suçlayabiliriz. Bilerek ya da bilmeyerek hepimiz bazen birbirimizi görünmez yaparız. Görmeyen bakışlarla aramızdaki bazı en iyileri aceleyle sanal saklanmaya göndeririz.
Bildik görsel stereotiplere uymayan insanları nasıl yok saydığımızı düşünmek görünmez duruma nasıl düşmeyebileceğimizi öğretebilir. Birinci adım alışılagelen klişelerin ötesini görmeyi öğrenmektir. Fakat kendinizle şaka yapmayın, bu basit bir girişim değildir. Yalnızca tutkunuz bu işi yapamaz. Bütün bireylerdeki özgünlüğü onurlandırmak muazzam bir zihinsel odaklanma gerektirir.
Görmek ve görülmek ince bir zeka ister. Kendinizin ve çevrenizdeki insanların bireyselliğini maskeliyen bayağılığı kırmak için yeterince kurnaz olmalısınız.
YENİ BİR SÖYLEM YARATMAK
Geçmişte her yaştaki yetişkin belirlenmesi kolay olan ağırbaşlı ve homojen bir grup oluştururdu. Koyu elbiseler giyerler, daha genç olanlardan daha kontrollü ve oturaklı davranırlardı. Şimdi, yetişkinlerin en son kuşağı yetişkinliğin bu rahat geleneklerine karşı koymak için yoldan çıkmış görünüyor. Altmışlarındaki bazı insanlar kendilerinden yirmi yaş daha genç olanları taklit ediyor.
Artık, kimse kimsenin kaç yaşında olduğunu söyleyemez, bu bir çok bakımdan iyi. Fakat yaş insan ilişkilerinde giderek daha az belirleyici faktör olunca görsel algılarımızı organize etmek, anlamlarını çözmek ve bunlara göre nasıl davranacağımıza karar vermek için başka kriterler bulmak zorundayız.
Yaşlanmayla ilgili eski klişelerin yerine hiçbirimizi görünmezliğe itmeyecek yepyeni kavramlar koymalıyız.
Webster sözlüğü bile “adult” (yetişkin) sözcüğünü tanımlamada sıkıntılı. Adult 1) tamamen gelişmiş ve olgun, ve 2) belirgin bir materyalle uğraşmak. İyi eser. Rehber olarak onları kullanmamak daha iyi. Yetişkin olmak kendinde olmaktır.
İhtiyacımız olan şey, davranışlarımızı değiştirmeye çalışmak değil (diğer bir deyişle, “genç” davranmaya çalışmak değil), yetişkinliğe doğru ilerledikçe deneyimlerimizi anlatmada yalnızca yeni bir yol geliştirmektir. Yeni başlayanlar için yaşlanmaktan söz etmeyelim. Yetişkinliği –bu mezuniyet sonrası ittifak yaşını, bu acemilik günlerimizle gün batımı yıllarımız arasındaki devamlı büyüyüşün heyecanlı yarım yüzyılını – tanımlayacak yeni bir dil bulalım.
Yaşımızı sevdiğimiz bilinsin. Biz sonuç olarak, zeki, alçak gönüllü, güvenilir, komik, gizemli, müteşekkir ve hoş bir grup insanız. Dolayısıyla, konumunuzu koruyun. Etiketlenmeyi reddedin. Size gülümsediğinde göz bağlantısı kurmayan genç bir bayan ya da sizi görmüyormuş gibi yapan büyük adamlardan gözünüz korkmasın. Bu onların kaybıdır, sizin değil.
Yaşınız için Asla Özür Dilemeyin
Daha genç bir kuşağın üyeleri arasında geri kafalı, modası geçmiş ya da amirane görünmekten endişe etmeyin. Asla kendi yaşlılık güvensizliğinizi yansıtmayın savunmacılık diğerlerini tedirgin hissettirmenin kesin yoludur.
İlk ve son olarak yaşınızdan dolayı asla özür dilemeyeceğinize karar verin.
Çok cana yakın olmasından dolayı bir insana sizi sevmesi için baskı yapmayın.
Bir konuşmanın ilk doksan saniyesinde başkalarının yanınızda rahat hissetmeleri için hafifçe yavaşlayın.
Başlangıçta basit sorular sorun ve yanıtları dikkatli dinleyin. Kısa ve öz yanıtlar genç insanların sizden çekindiği anlamına gelir.Vücut dilinizi ulaşılabilir olduğunuzu gösterecek şekilde ayarlayın. Kollarınızı açın, bacaklarınızı uzatın ve hafifçe arkanıza yaslanın.
Daima aynı fikirde olmayın. Sizi dinleyenler yaşamın size verdiği farklı perspektifle teşvik olacaktır.
Genç insanların onlarla karşılaşmaktan zevk aldığınızı bilmelerine izin verin fakat tekrar karşılaşmak üzere kesin planlar yaparak yakınlaşma aramayın. Kendi zamanlarında size dönmelerine izin verin.
*Veronique Vienne, The Art of Growing Up. The simple ways to be yourself at last.
~ Anonim
Bir cevap yazın