Başarma Sanatı
BÜYÜME SANATI, SONUNDA KENDİNİZ OLMANIZ İÇİN BASİT YOLLAR*(8)
Arkadaşlarınızın başarılarından içten bir zevk alıyorsanız büyüme yolunda olduğunuzu biliyorsunuzdur. Okul arkadaşınız üçüncü ödülünü alırken bir salon bitkisinin arkasına saklanacağınıza, podyumdan inerken onun elini sıkan ilk kişi olmak için öne sıraya geçmeye çalışırsınız.
Asistanınız bölümünüzün başkan yardımcısı olduğunda yalnızca çiçek yollamakla yetinmez, bu göreve atanmasından dolayı ne kadar gurur duyduğunuzu bizzat ona söylersiniz.
Hınzır bebek bakıcınızın bir milyarderle evlendiği günde ona kendinizi beğenmiş olarak bakmaya çalışmazsınız. Size en iyi giden kıyafeti giyer ve eğlenirsiniz.
Başarılı insanların etrafında başarılı olmak için uzaklaşma davranışına girmeyin. İyi bir talihi selamlayan bir insan yüzü olun. Diğerleri iyi yaptığında kazanan bir varlık olun.
Bu bir özveri değildir. Diğerlerinin kişisel başarılarını paylaşarak başarılı olmayı öğreniriz. Yüksek kazanımlar hiçbir zaman bir kimsenin özel varlığı değildir. Pekala her insanın başarısından bir parçaya sahip olduğumuzu varsayabiliriz, çünkü biz yaparız. Ödül seromonilerindeki uzun ve usandırıcı teşekkür tekrarları zafer anının hepimize ait olduğunun yeterli kanıtıdır.
Yıllar içinde ilerledikçe diğer insanların başarılarından zevk almak daha daha doğal olur. 40 yaşına geldiğinizde arkadaş ve dostlarınızı başarı anlarında şenlendirmek ikinci bir güdü olur. Süreç içinde iyi bir konuşmacıya dönersiniz. Siz baş nedime olarak hepsinden iyisiniz. Kadeh kaldırma uzmanı olarak altın madalyayı hakedersiniz. Ve hatırlamak isteyeceğinizden daha fazla yaş günü partisine ev sahipliği yapmış olursunuz.
Öyle ve böyle, ün ve talihlerini dolaylı olarak paylaştığımız insanların büyük işlerini kutlamak için alkışlayarak ve bardak tokuşturturarak yaşlanırız. Deyimde söylendiği gibi, bir gecelik başarı için yirmi yıl gerekir – şenliklere ve yükümlülüklere katılarak harcanan yirmi yıl. Rağbet edilme sırası bize geldiğinde, genellikle o gün, köpeğimizin ameliyata ihtiyacı olduğunu, kooperatif yönetim kurulunun dubleks evler için verdiğimiz teklifi reddettiğini öğrendiğimiz gün olur –kendi jübilemizden kaçarken de aynı şekilde mutlu oluruz. “başardığımız zamana kadar, zaten ona sahip olmuş oluruz” der, Malcom Forbes.
Daha zengin ülkelerde başarmak parasal ödülden fazlası demektir. Yaşamdan tatmin oluşu anlamak için yapılan kültürlerarası grafiklerde ne kadar zengin olursanız o kadar zor memnun edildiğiniz gösteriliyor. Wall Street’te bir vurgun yapın ve kendini gerçekleştirme ve kendine saygı gibi değerler, olmazsa olmazlar listenizin en üstüne yerleşirler, emniyet ve güvenin de üstüne. Diğer bir deyişle, herşeye sahip olduğunuz zaman, herşeye sahip olmak çok azdır ve bunun için çok geçtir.
Başarınızın gerçek ölçüsü ne kadar çok paranızın olduğu ya da işinizden ne kadar çok doyum aldığınız değildir, yardıma ihtiyacı olan insanalara ne kadar yardımcı olduğunuz ya da gittiğinizde ne kadar saygı duyulacağıdır. Aslında, başarınızın gerçek ölçüsü, sizinle ilgili değildir. Ancak, bütün dikkatin sizde olduğu, şeref konuğu olduğunuz potansiyel olarak sıkıcı işlere katılmak zorunda olduğunuzda, bütün bunların neye değdiğini anlamaktır.
Eski arkadaşlarla özel bir yemek olabilir, ya da büyük bir yardım yemeği. İyi bir zaman geçirmek için hazır olabilirsiniz ya da olaydan ürküyorsunuzdur. İnsanlar belki yalnızca bardaklarını sizin için kaldırıyorlardır ya da size sürekli tezahürat yapmaya zorlanmışlardır. Farketmez. Bir noktada sizi yıkar. Bu insanlar benden dolayı değil, olduğumu düşündükleri kişi nedeniyle eğleniyorlar. O anda başarınız onlara aittir, size değil.
Arkadaşlarınızın ve tanıdıklarınızın size olan taktirlerinden gerçek bir zevk çıkardıklarını anlayarak tevazu gösterdiğinizde başarmışsınızdır.
SİHİRLİ İLAÇ
Başarılı olmak ilaç almak kadar basittir. Eğer ilaç firmaları devletin çapraşık kurallarına uymak durumunda olmasalardı hayranlık uyandıran plasebo etkisinin avantajlarını alır, performansımızı yükselten yalancı kapsülleri satar ve hırslarımıza odaklanmamıza yardımcı olur ve sizden ve benden birer kazanan yaparlardı.
Şüpheciyseniz tekrar düşünün. Kontrollü denemelerde, Prozac alan hastalarca rapor edilen gelişmelerin %90’ı plasebo alan hastalarca da rapor edildi. En iyi sonuçlar, ne hastalar ne de doktorlar, bazı ilaçların sahte olduğunun farkında olmadığı zaman geldi (bu deneme işleminin adı bu nedenle “çifte kördür”.)
Dolayısıyla, bu kar amacı gütmeyen oyunu kıvırmak için doktorların da aptal yerine konması gerekir. Yazdıkları ilacın, insanı iyileştirme isteklerinin değil, tedavilerinin aktif unsuru olduğuna inanmaları gerekir. Eğer bu olacak olsa, yılan yağı, araştırmacıların dediği amaç öncesi erişimin olumlu etkisine sahip olurdu –hırsla, merakla ve başarı isteğiyle bağlantılı sol prefrontal korteksdeki alanı aktive ederdi.
Bu, bizim için başarı daima ulaşabileceğimiz bir yerde demektir. Öz güven eksikliği, kolay yolla aramızda olan tek engeldir. Amaçlarımıza ulaşmayı hayal etme güvenine sahip olsaydık istediğimizi elde ederdik. Son birkaç yılda tıp mesleği becerilerine güvenen çok başarılı insanların daha mutlu, daha sağlıklı olduklarını ve beklenenleri yapıp yapamayacakları konusunda devamlı endişeli olan insanlardan daha az kalp krizi yaşadıklarını bulmuştur.
Yaşlandıkça, yapılacak daha daha çok iş var gibi geliyor. Bunun başarıyı öngörmenin güdüleyicisi olmasına izin verelim. Jane Austen’in “ ki, umutlu mutluluk beklentisi mutluluğun kendisidir” tanımlamasındaki gibi kendinizi besleyin. Çaba göstermekten zevk alın, bahtınız bunun sonucu olarak açılacaktır.
Çekiciliğin Yeni Kuralları
“Çekicilik”, biraz ekstra disiplin için yalnızca diğer bir sözcüktür.
Şapkaların, temiz boya fırçalarının nasıl seçileceğini bilmek ve dar bir gece elbisesi içinde çaba göstermeksizin şaşalı bir mermer merdivenle anlaşabilmektir.
Herkese, nasıl muamele görmek istiyorsan, öyle muamele yapmaktır.
Hiçbir zaman otuz dakikadan fazla süren bir toplantı yapmamaktır.
En iyi ne yaptığını bulmak ve onu yapmaktır.
Sanki sizin için yapılmış gibi olan gergin elbiseler eskitmektir.
Egzotik mutfak, iyi smokin, uygun şarap kadehleri, yabancı diller, saç süslemeleri, Fransız buldogları ve suluboya resimler için değişik bir zevk geliştirmektir.
Kimsenin kıskanç olduğundan şüphelenmemektir.
Genellemelerin yorgunu olmaktır.
Öperken gözlerinizi kapamaktır.
Gençliğin yerine gizemi koymaktır.
*Veronique Vienne, The Art of Growing Up. The simple ways to be yourself at last.
~ Maurice Chevalier
Bir cevap yazın