İnsanı Şaşırtan Şu Yaşlılar
85. yaş gününde hava dalışı yapan birinci başkan Bush’u hatırlayın.
Mr. Bush ilk hava dalışını 75. yaş gününde yapmıştı ve 2014’de, 90 yaşına geldiğinde de yapacağına söz verdi.
Geçen hafta, The New York Times yaşlılık hakkındaki hiç bitmeyen maceralardan bir baş hikaye yayınladı, “macera” aşırı sporları ya da yaşlılar için aşırı sporları tanımlıyor. 74 yaşında birini, aynı şeyi Everest’in tepesinde 1000 feet içinde yapması, 89 yaşında birini, Güney Kutbu ziyaret etmesi ve 89 yaşındaki Tom Lackey’i, rüzgar yürüyüşü yapması konusunda alıntıladılar:
“Eski günlerdeki gözüpeklerin uçma denemelerindeki gibi, geçen yaz ayaklarını tek motorlu bir çift kanatlı uçağın tepesine bağladı ve saatte 160 mille British Kanalını geçti- mavi gökyüzüyle arasında koruyucu bir gözlük ve rüzgar soğuyla mücadele etmek için bir kat giysi dışında hiçbir şey olmaksızın.”
“Hayranlık uyandıran” diğer bir yaşlı hakkında ilginç bir öykü olmaksızın hafta geçmiyor. 80 ve 90 yaşında maratoncular her iki ya da üç ayda haber oluyor. 75 yaşındaki bir salsa dansçısı You Tube hiti oluyor. Üç altmışlık Everest’in en tepesine çıkıyor ve bir tırmanma blogundan aşağıdaki değerlendirmenin yapılmasına yol açıyor:
“Bu üç moruk için iyi. Oturup kağıt oynayacaklarına, shuffle board kortlarında dolanacaklarına ya da çevredeki bir alışveriş merkezinde yürüyüş yapacaklarına, oraya gidiyorlar, iyi hava soluyorlar, sıkıntıya giriyorlar ve harika zaman geçirerek dağlarda yaşlılığın yeni bir tanımını yapıyorlar.”
“Yaşlılığı yeniden tanımlama.” Aşırı sporlara girişmiş yaşlılar hakkında bu klişenin olmadığı hiçbir rapor yok.
Daha ileri gitmeden sizi temin etmeme izin verin: parasailing, serbest tırmanma, bungee jumping ya da yaygın olmayan herhangi bir sporu yapmak isteyen herkes yapsın, yaşları ne olursa olsun, buna inanıyorum ama daha çok yardım ya da dikkate olan gereksinimleri yüzünden onlarla birlikte olan diğer insanlar gereksiz yere yük almasın ya da tehlikeye girmesin.
Yine de, genelde gençlerin etkinliklerini yaparak “yaşlılığı yeniden tanımlayan yaşlılar” arttıkça benim de ikirciklenmem artıyor.
Bazen bende, kutlamadan çok istismar duygusu uyandırıyor, 75 yaşındaki salsa dansçısında olduğu gibi,. “bu yaşta seksi olmaya çalışan yaşlı nineye bak –ho, ho,” diyor gibi.
Beklenen yelpazenin dışında hareket eden yaşlı insanların gözüpekliği konusundaki raporlarda bir yoğunlaşma var. 90 yaşındaki Ilse Telesmanish Güney Amerika’da arazi yürüyüşü yaparken ayağını burktuğunda, the Times bunu “topallayarak….üç haftalık geziye devam etmeyi sürdürmeye çalıştı” diye öyküledi.
Ve normalden daha başarılı 11 kişi bir araya getirilecek olsa -92 yaşındaki çıplak ayaklı bir su kayakçısı, 70 yaşındaki bir snowbordcu, 80 yaşındaki sörfçü vb., hayatını ve bacaklarını riske sokarak yaşına meydan okumayan herhangi bir yaşlı, öleceğimiz güne kadar gençlik numarasını sürdürme konusundaki kültürel öğüdü tutma konusunda başarısız olduğu duygusunu verir.
Beni ilgilendiren, aşırı sporları yapan yaşlıların hikayelerinin sayısı arttıkça, kağıt oynamakla, kitap okumakla ya da torununa bisiklete binmeyi öğretmekle tatmin olan yaşlıların miskin olarak görülmeye başlanacağıdır, yani eğer eşdeğer bir Fransa arazi turu yapmıyorlarsa, inmeden, kanserden ya da kalp krizinden rahatsızlarsa bu mutlaka onların suçu olacaktır.
İlginç olan, bu hikayeler arasında yaşlı olmanın yol açtığı bir başarısızlığın olmadığı – maratonun yarısında çöken bir 90’lık, ya da bir kazaya yol açan 75 yaşındaki bir motorsiklet yarışçısı, bir kazada felç olan olan bir ski atlayıcısı. Bunların olmadığına inanmıyorum.
Öte yandan, belki bu yaşlı maceracıların kanepe patateslerine en azından yürümeleri için bir esin kaynağı olacağı konusunda ikna olabilirim. Gençlere bile esin kaynağı olabilirler.
Fakat, emin değilim. Bildiğim, yalnızca, yaşlı birinin sıra dışı fiziksel becerisine ilişkin her yeni hikayeyle, artan bir şekilde rahatsız olduğum.
Those Amazing Elders, www.astimegoesby.net/weblog
Yazının Orijinaline Yapılmış Olan Bazı Yorumlar:
-Bu hikayelerin beni etkilemesine izin verseydim, daha aktif olmadığım için suçluluk duygusuna kapılırdım. Ancak, onların iyi genlere sahip olan ender insanlar olduğunu biliyorum. Gerçek şu ki, haber değerleri de zaten ender olduklarından geliyor.
Eğer bir insan gözüpeklik yaparak boynunu kırmak istiyorsa o onun tercihi. Ben de onların akılsız olduğunu düşünüyorum bu da benim tercihim. Seksi görünmeye çalışan yaşlı bir kadın yalnızca gülünçtür. Darlene, 15 Ocak 2010
-Ben itiraf ediyorum ki, aynı yaşlıları etrafta otururken, alışveriş merkezlerinde şans oyunları kağıtlarını kazarken, sahip olmadıkları paraları harcarken görünce onlara sormak istiyorum, hepsi bu mu? Ben de oralara dişçi, banka ve mesajlar için gidiyorum. Yaşlı bir adamı cebinden buruşuk bir beş doları çıkarıp, yemek yiyen insanlara bakıp o beş doları başka bir şans bileti için harcadığını görünce kendimi kötü hissediyorum. Yiyecek tezgahlarına bakarak oturuyor. Öte yandan, iyi bir iş yaptıktan, kendimizi %100 kariyerimize adadıktan sonra emekliliğimizi ne istersek ve ne zaman istersek yaparak geçirmemeli miyiz?Ben çizgi gibi bitiren tiplerden değilim. Yaşın beni wing walking (uçan bir uçağın kanatlarında hareket etme) ya da her hangi bir şey yapma konusunda durdurmasını istemem.“O kadın 96 yaşında, ve hala…”Bu yaş ayırımcılığıdır. Ve dümdüz sınırlamadır. Neden sayıları unutamıyoruz? Saat doğduğumuz gün çalışmaya başlıyor. Neden 90 yaşındaki birinin hava dalışı yaptığını okumak komik olsun ki? Ya da 100 yaşındaki bir dansçı. Doctafill, 15 Ocak 2010
-Festivallerin her yaş için bir esin kaynağı olduğunu düşünürüm ve çocuklarıma ve torunlarıma esin vermeye çalışıyorum. Başka kimseye değil. Ben bir yarış yürüyüşçüsüyüm, hızlı yürüyüşçü değil ama gerçek yarış yürüyüşçüsü (ikisi farklı). Beş maraton bitirdim ve birkaç maraton daha yapmayı düşünüyorum. Ve bunların hiç birini ‘yaşlanmadan’ yapamadım. Antreman yapmaya zaman bulabilmek için emekli olmak zorundaydım. Bütün gereken zaman… biraz zaman. Ve çocuklarımın ve torunlarımın bana katılmasını önleyen şey de zaman yokluğu. Steven, 15 Ocak 2010
-Ben yaşlı gözüpekler ve yaşı ‘yeniden tanımlayanlar’ hakkındaki makalelerden nefret ediyorum. Bütün bu yaşlanan dahilere duyulan hayranlık, bütün bu aldatmaca yaşlanmaya ilişkin yanlış bir imaj ve sahte kahramanlar yaratıyor. Gerçek kahramanlar diğer bir zorlu günlük yürüyüşü tamamlayan yada diğer fizik tedavi seansından çıkan, ağrıya rağmen, eşlerine, çocuklarına ve torunlarına yardıma hazır olmak için hareket etmeye çalışan yaşlılardır. Gerçek yaşlılar yaşlanmanın bilindik fiziksel ve bilişsel engellerine karşın yararlı olmaya, katkıda bulunmaya çalışırlar. Gerçek kahramanlarda ego bir adım geride durur. Nance, 15 Ocak, 2010
~ Barbara Castle
Bir cevap yazın