SAG (Beyaz perde Oyuncuları Derneği) Ödüllerinde herhangi biriniz Meryl Streep’in hayranlık uyandıran kabul konuşmasını gördünüz mü? Doubt filmi için En İyi Artist olarak belirlendi ve öylesine canlı ve neşeliydi ki kazandığından dolayı gerçekten şok olmuş gibi görünüyordu. Öylesine ki, uzun kollu bluzu içinde, siyah pantolonunu işaret etti ve “Bir giysi bile almadım!” dedi.

Giysin ya da giymesin, inanılmaz göründüğünü düşündüm. Saçlarını alçak ve serbest bir kuyruk halinde toplamıştı; hafif, hoş bir makyajı, zarif, sallanan küpeleri ve bir çift mükemmel topuklu ayakkabısı vardı. Genel etki olarak harika, klasik ve yaşa uygun bir kıyafetti.

Ve onu gösteriye katılan diğer bir artistle karşılaştırmaktan kendimi alamadım. Susan Sarandon (62, Streep 59) derin oyulmuş kolsuz bir uzun elbise giyiyordu. Tonlarca göğüs dekoltesi gösteriyordu aynı zamanda bir zamanlar oldukları gibi olmayan kollarını da. (Onu eleştirmiyorum, bu hepimiz için de söz konusu. Egzersize karşın, 35 yaşında, pazularım tavuk etine benzemeye başlamıştı.) Bu bana nefret ettiğim bir şeyi düşündürdü: Yaşlandıkça giysiler üzerinizde farklı görünmeye başlıyor ve bu farklılık da genellikle iyi değil.
Şimdi, kuşkusuz, hepimiz rahat ettiğimiz şeyleri giymeliyiz – ama rahat ettiğiniz size en çok yakışan değilse ve aslında sizi kötü ve biraz dökük gösteriyorsa ne olacak?  Bilmek ister misiniz? Yalnızca, “umrumda değil, sevdiğimi severim ve bu da düşüncenin sonudur” der miydiniz?  Karar veremiyorum.

Bunların hiç birinin sorun olmadığı hepimizin mini eteklerimizi, kolsuz bluzlerimizi, strapleslerimizi, kısa şortlarımızı çıkardığımız bir hayal dünyasında yaşamak isterdim. Bazı güney pancake kuş çeşitleri gibi göğüslerim güneye uçmaya başladığı için destekli sütyenler almak zorunda olmadığım bir dünya.  Benim –ve çoğumuzun- severek büyüdüğümüz tarz en iyi kısımlarımızı göstermekti. Çıplak kollar, uzun düzgün bacaklar ya da (o tuhaf kısa yarım üstler dönemi), mükemmel tonlu, yanık karın bölgesi. 20 yaşlarımızdayken bu seksiydi. Ancak, üzgünüm ama, bence yaşlandıkça seksi olan değişiyor. Yalnızca giydiklerimiz içinde bedenlerimizin görünüşünün nasıl olduğu bakımından değil, yaşamdaki pozisyonumuzla da ilgisi bakımından. Sarandon 19 yaşındaki oğlunu da oraya getirmişti  ve Tanrım, bunu söylerken kendimden nefret ediyorum fakat dürüst olmak gerekirse,  eğer annem göğsünün bu kadar çok kısmını gösteriyor olsaydı, ben rahatsız olabilirdim.

Bu iki yönlü, kuşkusuz. İnsan Sarandon’un harika ve 62 yaşından daha genç gösterdiğini söyleyebilir. Goldie Hawn gibi genç tarzda giyinen meşhurlar Helen Mirren gibi kapanmayı seçenlerden tamamen farklı bir yaş parantezi içinde görünmektedir (Mirren ve Hawn 63 yaşında).

Ancak, bence gardrobunuzun yıllar içinde evrimlenmesine ve yeni tarzlara geçmesine izin vermeniz oldukça heyecanlı bir şey. Evlendiğimden beri bile görünüşümde ince farklılıklar fark ettim – seksi olmak istemiyorum demek değil ancak artık belki yalnız olduğumda takınabileceğim çok belli bir seksi görünüşü istemiyorum. Ve ayrıca eskiden giydiğim bazı şeyler artık bana kendimi budala gibi hissettiriyor.

Size soruyorum: Yaşlandıkça tarzınızı değiştirdiniz mi? Sizce “yaşa göre giyim” diye bir şey var mı?

http://shine.yahoo.com/channel/beauty/do-you-dress-quot-your-age-quot-360582

“İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar. Halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.”
~ İskoçya Atasözü