Bilme Sanatı
BÜYÜME SANATI, SONUNDA KENDİNİZ OLABİLMENİZ İÇİN BASİT YOLLAR* (4)
Büyümenin avantajlarından biri artık kimsenin size, bu kadar zeki olmanızın sizin iyiliğinize olmadığını söylememesidir. Zekanızın sizi sıkıntıya soktuğu günler geçti. Sonunda yaşdaşlarınız arasındasınız ve herkes en azından sizin kadar zeki. Böylesine iyi bir grupta erkekler aptalca davranmaya, kadınlar da artık naz yapmaya son verir. Yalnızca, bu nedenle bile yetişkinlik büyük bir eğlencedir. J.F. Kennedy’in söylediği gibi, “Beyinleri yenemezsiniz”.
Öte yandan, beyniniz kendi oyununuzda sizi daima yenmeye çalışacaktır.
Şöyle gelişir: Bir meslekdaşınızı alışılageldik şekilde “Bugün harika görünüyorsun” diyerek selamlarsınız. Şansına, meslekdaşınınızın saçının özellikle kötü olduğu bir güne rastlamıştır ve sizin masum iltifatınız beklenmedik bir şekilde ironik gelir. Hemen seçeneklerinizi düşünürsünüz: açık yürekli bir açıklama eklersiniz, içten gülümsemede bulunursunuz ya da bu küçük gafa aldırmaz ve devam edersiniz.
Beklenmedik bir iç ses “başkalarını, karşılığında bizi övsünler diye överiz” der. Bu hoş olmayan açıklamayı silemeden önce bir iç tartışma başlar:“İyi görünme konusundaki bu takıntı nedir? Çabuk, kendini küçümseyen bir şey söyle. Öğle yemeği teklif et. Kim dediyse, “numara bile yapmak zorunda olsan samimi olmayı öğren?”
Bunu kişisel algılamayın, yalnızca zihniniz sizinle konuşuyor.
Her gün kendi fikrini özgürce söyleyen her bir kortikal hücreyle kafamızda demokratik bir süreç gerçekleşir. Beynin her köşesinden gelen elektrik itkilerine on milyon nöron ve altmış trilyon sinapsımız anında karşılık verir.
Ortak nörolojik işleyiş sırasınca – birbirlerine yaklaşarak, kesişerek, çakışarak-yolculuk yapan düşüncelerimiz birbirinden sır saklamaz. Sonuç olarak, kışkırtıcı bir iç diyalog devam eder, eder ve eder- bilsek de, bilmesek de ya da dinlemeyi seçsek de seçmesek de.
“Hiç bir şey şimdiye dek kendi düşüncelerim kadar bana yabancı ve ürkütücü değildi” diye yazmıştı, Thoreau.
Hiç bitmeyen bu beyinsel şaka özellikle gençken sinir bozucudur. Bu kendiliğinden oluşan düşüncelerin bazılarının iğneleyiciliği öz güveninizin altını oyar. Buna karşılık, zamanla bu istenmeyen ve kaçak zihinsel dipnotların saygısızlığını takdir etmeyi öğrenirsiniz. İçsel dalkavuğunuz gibi davranan zihniniz -hiç beklemediğiniz zamanlarda size şaka yaparak, surat asarak- en rahat varsayımlarınızı sorgulamanızda sizi güçlendirir.
Türümüz için, tekrar tekrar kendi kendini inceleme, hayatta kalım meselesidir. Biz, yalnızca bize bahşedilenlerle evrimlenmedik. Sapiens atalarımızın mamut avlamakta, ve son buzul çağının zorluklarından sağ çıkmakta kullandıkları beyinle, modern insanlar kendilerine, fox-trot yapmayı, poker oynamayı, kopmuş parmakları takmak için lazer cerrahisi uygulamayı, Gizli Servis bilgisayar dosyalarının kodlarını hacklemeyi, buz dansında figürler yapmayı öğretti.
Dolayısıyla, bir daha asla bilgisizmişsiniz gibi davranmayın. Bir çok insan gibi siz de olasılıkla zihinsel kapasitenizi küçük görüyorsunuz. Şu andan itibaren bildiğinizi bile bilmediğiniz şeyleri, bildiğinizi varsayın. Yeni bir problemle karşılaştığınızda başkalarından öğüt, öneri ya da ilerlemek için izin isteyeceğinize kendi aklınıza güvenin. Önce, iş için en iyi kişi olduğunuzu varsayın. Beyniniz insanlığın gelecekteki bilmecelerini çözmek için düzenlenmiştir.
ZİHNİNİZİ NASIL İŞLEK TUTABİLİRSİNİZ
Nörolojik seyri işler durumunda tutmak için tekerleği yeniden keşfetmeye ihtiyacınız yok. Ancak, yapmak zorunda olduğunuz şey, aynı eski şeyler hakkında yeni düşünme yolları oluşturmaktır. Bunu yaparak az kullanılan sinaptik yollar boyunca merkezi sinir sistemi vasıtasıyla iletilen yeni elektrik sinyalleri yaratacaksınız.
Beyin varolan nöronlar arasında yeni bağlantılar yaratarak kendini tamir eder, korur ve yeniler. İnsanların ileri yaşlara kadar yeni kortikal hücreler geliştirdiğine ilişkin yeni kanıtlar da vardır. Omuriliğimiz bile sandığımızdan daha akıllıdır. Kazara beyinden koptuğunda bazı durumlarda kendi başına istemli hareketleri başlatabildiği düşünülmektedir.
Sözcük dağarcığını genişletmek zihin geliştirmenin bir yoludur. Örneğin, köpeğe “insanın en iyi arkadaşı” diyerek bilmeden zihnimizi güçlendiririz. Metafor ne kadar güçlüyse sinapslarımız da o kadar aktif olur. Metaforlar kullanın. Bunlar düşünme makinanız için yakıttır.
İnsanlara ucuz ürünlerden değil kategori katillerinden söz ederek ve adres yerine caddenin koordinatlarını vererek entellektüel bir duruş gösterin. Bunu zevk için yapın – önemli görünmek için değil- ve hiç kimse, hiç bir zaman sizin anaç, olgun, hoş, sıkıcı, köşeli, dikenli, yeri doldurulabilen, ucuz ya da tanrı korusun “seçkin”olduğunuzu düşünmeyecektir.
Öğrendiğimiz her yeni sözcük için bin zihinsel bağlantı yaratırız.
*Veronique Vienne, The Art of Growing up. The Simple ways to be yourself at last.
~ Pamela Blair
Bir cevap yazın