yaşlanmaMedyanın sunduklarıyla  biraz zaman geçirdiyseniz yaşlanmanın bir hastalık olduğuna inanmanız bağışlanabilir. (Bazı bilim insanları ve diğerleri durumun bu olduğuna inanıyor ve milyarlarca dolar harcayarak yaşlanmayı “tedavi” etmek için çok çalışıyor.)

Her gün tüm gün boyunca  yalnızca yaşlıları üzmeye yarayan – ekrana çıkan artistlerin görünümünden başlayarak-  şaşırtıcı sayıda hastalık için ilaç, iksir ve tedavi reklamlarıyla bombalanıyoruz.

Bunlardan o kadar çok  var ki normal yaşlanma gibi bir şeyin olup olmadığını merak ediyorsunuz. Ya da başka şekilde söyleyelim,  önemli hastalıklar dışında, yaşamın ileri on yıllarına girerken bedenlerimizden ve iyi oluştan ne bekleyebiliriz?

Yaşlanma genlerin, sağlığın ve kötü şansın değişen birleşimlerinin bir sonucu ve ne kadar sağlıklı yaşarsanız yaşayın bazı şeyler olacak. Ek olarak, burada sıklıkla söz ettiğimiz gibi, insanlar farklı hızlarda ve farklı yollarla yaşlanıyor dolayısıyla 50’sindeki bir kişiye olan şey bir diğerini 70’ine kadar etkilemeyebilir. Ya da belki de hiç.

Normal yaşlanma konusundaki merakımı tatmin etmek için çalışmam çok zaman almadı. Çok fazla bir şey yok ama olan için fikir birliği var. İşte ellilerimize, atmışlarımıza, yetmişlerimize ve daha ilerisine girdikçe  beklenebilecek benim çıkardıklarıma genel bir bakış.

GÖRÜŞ: Kırk yaşına gelince hemen herkes bir okuma gözlüğü gereksim duyuyor. 60’da pek çok kişinin kataraktı oluyor. Netlik için ve periferal vizyonun parlak bakma hassasiyeti ve uzaklığı kestirme yeteneğiyle birlikte azalması  normal.

İŞİTME: 60 yaşında ve üstündeki insanların üçte biri bir miktar işitme kaybından rahatsız olacak. Keskinlik azalır, özellikle yüksek kayıtlardaki seslerde. Gürültülü bir restoranda etrafta masadaki konuşmalar gibi sesler olduğu zaman yakındaki sesleri duymak genellikle güçleşir.

Bir kaynağın tavsiye ettiği gibi, yıllar önce işittiğiniz gibi iyi işitmiyorsanız olasılıkla iyisiniz. Eğer işitmeniz bir hafta öncekinden kötüyse doktorunuzu görün.

DİŞLER VE TAT: Tat alıcılarının sayısı azalır dolayısıyla tatlar geçmişte olduğu gibi güçlü değildir. Tükürük azalır diş çürümesi hassasiyatine ve çekilen diş etleri etrafında enfeksiyona yol açarak.

DOKUNMA VE KOKLAMA: Hem koklama hem de dokunma duyusu azalır. Parmak izi belirsizleşir ve bazen okunamaz.

CİLT: Tırnaklar daha yavaş uzar. Cilt kurur çünkü daha az yağ üretilir dolayısıyla çizgilerimiz, kırışıklıklarımız ve sarkmalarımız olur.

KARDİYOVASKÜLER SİSTEM: Kalp büyüyebilir, duvarlar kalınlaşır, arterler sertleşir. Kalp atışlarınız yavaşlar.  Yaş almakla 60 yaş ve üstündeki insanların yüzde 50’sini etkileyen hipertansiyona daha hassas oluruz -140/90 ya da daha fazla kan basıncı olarak tanımlanan hipertansiyon.

AKCİĞERLER: Akciğerlerin esnekliği 20’lerimizde azalmaya başlar ve göğüs kafesi kasları bundan sonra aşamalı olarak küçülür. Genel soluma kapasitesi her on yılda azalır.

DAYANIKLILIK VE GÜÇ: Diğer faktörlerin yanı sıra kalp ve akciğerlerdeki değişimler dayanıklılığı ve gücü etkiler. Her ne kadar egzersiz, esnetme, ağırlık çalışması yardımcı olabilirse de kas kitlesi kaybedeceksiniz. Düzenli olarak yürüme dayanıklılığı korumada yardımcı olabilir.

KEMİKLER VE EKLEMLER: Çoğumuz yaşlandıkça kısaldığımızın farkındayız çünkü omurlarımızın arasındaki diskler inceliyor. Yakınlarda bir arkadaşım eskiye göre  5 cm daha kısa olduğunu söyledi.

Bütün erişkinlik süresince kemiklerimizin yoğunluğu azalır ve bundan dolayı güç kaybeder. Bütün yaşlılarda özellikle kadınlarda osteoporoz (kemik yoğunluğu kaybı) riski artar.

WebMD’deki bir sayfaya göre çoğu insan kendilerinin en iyi fonksiyonlarına yaklaşık 30 yaşında ulaşır. Devam edersek,

‘Yaşlanmayı beden sistemimizin bir başarısızlığı olarak düşünmemeliyiz,’ diyor Kenneth Minaker Bostan’daki Massachusetts Genel Hastanesinde Geriatrik Tıp Şefi ve Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinde profesör.

“’Yaşlanma yaşam kurtaran bir süreç,’ diyor. ‘ Bizi öldürebilecek kanser gelişiminden korumak için yaşam boyu süren bir uyum.’”

Ama açıkçası, her zaman iyi çalışmıyor.

2. Bölüm burada

http://www.timegoesby.net/weblog/2013/10/what-normal-aging-is-like-part-1-of-2.html

 

 

“Gençlik doğanın hediyesidir. Yaşlanmak ise sanat eseri.”
~ Walter Wincher