Yaşa Meydan Okuma
Vogue’un Ağustos sayısı geleneksel olarak benim en beğendiklerimden biri oldu –savurganlık- bütçem sıkı, sıkı, sıkı olduğu halde.
Cildim geçmişte sıkı, sıkı, sıkı olduğu halde.
Bu sayı yaş klişelerine başarıyla karşı çıkan pek çok yaştaki kadını vererek hayal kırıklığına uğratmıyor. Kapsadığı kadınlar çarpıcı bir karışım –güzel, “yakışıklı” ve daha önemlisi başarılı.
Ancak 184. sayfa konuyla ilişkili (ve çok takdir edilen) bir rapor sunuyor –anti-aging işlemlerini kullanan kadınların sayısını ortaya koyan istatistikler- özellikle de bekleyebileceğimizden daha genç bir demografik grup.
“Hızla İleri Sarma”da Janelle Brown özetliyor:
Yaşı belirsiz bu yeni yüz beceriksiz enjeksiyonlarla ve cerrahi kesimlerle şekilleniyor. Köşeli fakat kabarık; sıkı fakat abartılı, bebek benzeri özellikler… Kırk yaşındakiler 20; 20ler 40 gösteriyor.
Yazı, Amerikan Estetik Plastik Cerrahi Topluluğundan alıntıyla devam ediyor: 19-34 yaşları arasındaki hastalar günümüzde cerrahi olmayan tedavilerin (botoks, dolgular, lazerler) yüzde 18’ini oluşturuyor. Ve onlar cerrahide çoğu kısa kesilmiş burun, keskin yanak kemikleri ve söylemesi gereksiz, “süper büyük göğüsler ve dudaklar” istiyor.
Ne zaman kozmetik işlemler ya da plastik cerrahi konularına kafa yorsam konular karmaşıktır basit değil.
Bu bireysel bir karar olmamalı mı? Bir bütün olarak toplum üzerindeki toplu etkiden ve kendimizin olduğu kadar bizim “güzellik” anlayışımızdan ne haber?
Ne kadarı çok fazla? Değişmiş şekil ya da görüntüye ulaşmak amacıyla mükemmel güzellikte cilt (ve doku ve kas) için biçilme konusunda pişmanlığın olmadığı görünen bu yere nasıl geldik?
Merak ediyorum gençliğinde çok güzel ve en iyi zamanında olanlar güzel görüntülerinin solduğunu diğerlerimizden daha mı keskin hissediyorlar?
Bu tür yaşa meydan okuyan müdahalelerden kaçındıklarında cesaretlerini alkışlıyorum.
Aynı zamanda da geçen yıl Fransız Vogue’unun 10 yaşındaki modeller üzerine olan tartışmasını hatırlıyorum. Bu çocukların provokatif pozları yalnızca cinsel bakımdan rahatsız edici değildi ayrıca onlar erişkin bir kadının hiçbir zaman ulaşımı dahilinde olamayacak gençlik dolu bir parıltınının satılmasında kullanılıyorlar.
Kadınlar, Güzellik, Beden İmajı: Süpermodel Sürrealizmi
Kaçımız bugünün olgunlaşan kendisini daha genç günleriyle karşılaştırıyor, yalnızca hayatı yaşamanın doğal sonuçlarından dolayı kendimizi hırpalamamız için?
Kaçımız on yıllardır tatlı, insan, sınırsız, dokunaklı özelliklerimizi ve formumuzu süper modellerin temsil ettikleriyle karşılaştırarak harcıyor? Ben süper modellerin yaşlanmayı “düzeltme” aceleciliği duygusunu – görünüşte hayır diyecekler – doğal olarak yaşlanmak yerine pek çok işlem seçimine ya da her ne tedavi varsa kendilerine en hafif dokunuşuyla yaptırmaya ulaşmaya hazır oluşlarına karşıyım.
Ve kendini açık olarak göremeyen kadınlar?
Hepimiz Heidi Montag öyküsünü duyduk. Çoğumuzun “normal” diye düşüneceği durumdan yoğurulmuş ve yaratıklaştırılmış bir şeye dönüşen diğerlerini –ünlüleri- gördük. Kim “önceki” Meg Ryan’ı ya da hatta Renee Zellweiger’i özlemiyor? Yüzümüzden duygularımızın silinmesini gerçekten istiyor muyuz? Beverly Hills’in ev kadınları küçük ekranda göründüklerinde yalnız benim mi tüylerim ürperiyor?
Medya mı yoksa Biz mi?
Sorun kısmen medyada gördüklerimize alışmış olmamız gerçeği mi? Yani kadınların imajları aslında kızlar imiş – ya da fotoşoplanmış?
Daima Gençlik Pınarını mı arzu ettik ve var olan o kadar çok ürün ve işlemle elimizden bir şey gelmiyor ama Kool-Aid’i içiyoruz?
Batı Yakası ev kadınlarının ayrıcalıklarına benzemez olarak New York ev kadınları daha doğal bir görüntüyle rahat görünüyorlar, yaşam tarzlarının kozmetik koruma çeşiti anlamında sağlayabildiği her şeyin avantajlarını kullansalar da.
Aslında, bu geçmiş son hafta döneminde, 56 yaşında çekici bir mücevher tasarımcısı, Ranjana Khan, Carole Radzwill’in arkadaşı, Miami ‘deki teras katına birkaç kadını davet etti. Onlara yüz yogası (tuhaf ve komik bir sahnede) bilgileri verdi. Bence harikaydı –yapaylık yok, samimi bir tutum, gerçek bir kadının bedeni ve ben onun güzelliğinin yüz kasları (kesmeden biçmeden) egzersiziyle bir ilgisi olduğundan kuşku duyuyorum.
Daha temel bir değer sistemi ve kendine güvene sahip olabilir miydi? (buradaki fotoğrafta en soldaki kadın)
Kozmetik ya da anti-aging ürünleri ve işlemleri konusunda görünüşünüzü geliştirme –ya da kendiniz konusunda daha enerjik, daha gençlik dolu, daha iyi hissetmenize yardım hakkınızı ayıplıyor muyum?
Hayır. Ancak, Vogue’un bu “yaş” sayısı bize yalnızca kaç genç kadının gereksiz ve potansiyel olarak da yaşlandıran işlemleri geçirdiğini hatırlatan bir yazıyı içermesi bizim durup bir düşünmemiz için bir işaret olamaz mı? Kızlarımız için neyi modellediğimize –rekabet duyguları, özgün güzelliğin ve kendine güvenin takdiri için- dikkat etmek için?
Benim Yüzüm, Benim Yaşım, Benim Yaşlanmam
Kuşkusuz, en iyi durumumuzda görünmek isteriz ve ben de bu yarım yüzyılın damgaladığı herhangi bir diğer kadından farklı değilim. Aynaya göz attığımda doğal olarak yaş izleri görüyorum. Kuşkusuz bu izler olmadan önceki cildimi tercih ederim ve doğal olarak da yaşlanmaya devam ediyorum.
Benim yaşa karşı koyma gizlerim?
Yaşı kabul
Sağlıklı alışkanlıklar
Az bir miktar ihtiyat
Olabildiğince kahkaha
Sevdiğim bir bedenim var mı? Hayır. Sıkı bir çene hattı ya da buruşuksuz kaşlar? Gene hayır. Bir zamanlar gurur duyduğum boyun? Hayır.
Ancak, gördüğünüzü alırsınız, dudaklarda Dior’un, gözlerde de Chanel’in biraz yardımıyla. Ben gerçeğim ve bu bana yakışıyor.
Sevdiğim ve sevildiğim zaman da güzel hissettiğimi biliyorum. Yeteneğimi deneyimlediğimde, gurur duyduğum bir iş ürettiğimde ve diğer insanlarla ilişkide olduğumda –dürüst ve anlamlı yollarla- kendimi güzel hissediyorum.
Önümdeki 5 ya da 10 yılda cildimi yumuşatma ya da kırışıklıklarımı derinleştirme konusunda bir şeyler yapmak için ne kadar baskı hissedeceğim?
Bana bunu o zaman sorun. Yaklaşımımın değişmeyeceğini düşünmeyi seviyorum.
http://dailyplateofcrazy.com/2012/08/01/age-defying-cosmetic-surgery/
~ Katharine Hepburn
Bir cevap yazın