Tuvalet oturma yeri gerçekten de evdeki en kirli yer mi?
Charlotte Pritchard BBC News
Tuvalet oturma yeri evdeki ortalama araç-gerece göre en kirli yer olduğu konusunda haksız bir şöhret kazanmıştır. Ancak bilim insanları evlerimizde bazıları en az beklediğimiz olmak üzere çok daha pis yerler olduğunu söylüyor.
Sebzelerinizi tuvalette oturduğunuz yere doğrar mıydınız? Sanırım çoğumuz hayır diyecektir. Ancak belki de bunu tekrar düşünmeliyiz.
Dr. Chuck Gerba, Arizona Üniversitesinde mikrobiyoloji profesörü, hastalıkların ortam yoluyla nasıl geçtiğini araştırıyor. Araştırma silerek temizleyen ev araç-gereçlerini ve ne kadar bakteri –ve ne çeşit- geliştiğini ölçmeyi kapsıyor.
Özellikle E.coli ve Staphylococcus aures gibi dışkı bakterilerini arıyor.
Araştırmaları tuvalet oturma yerinde ortalama her 6.5 cm karede 50 bakteri buldu.
Yeni Bir Kriter
- Tuvalet oturma yeri şimdi düzenli olarak bir kirlilik birimi olarak kullanılıyor.
- “Şimdi şunu duyun! Cep telefonunuz tuvalet oturağı kadar kirli,” diye yazıyor New York Post.
- “Hangisi? Londra ofisindeki klavyenin tuvalet oturağından beş kat daha fazla mikrop içerdiğini buldu,” diye rapor ediyor Daily Mail.
- “Klavyeler tuvalet oturma yerinden 200 kez daha çok bakteri taşıyabilir,” diyor USA Today.
- “Tuvalet oturma yeri mikro organizmalar bakımından karşı karşıya kalabileceğiniz en temiz şeylerden biri,” diyor. “O bizim altın standartımız –iş mikroplara geldiğinde bir tuvalet oturma yerinden daha temiz çok fazla şey yok.”
Diğer ev eşyaları konusunda daha fazla endişelenmeliyiz gibi görünüyor.
“Genellikle ortalama bir doğrama tahtasında yaklaşık 200 kez fazla dışkı bakterisi vardır,” diyor.
Bunlar mutfağa dışkıyla normal temas yoluyla gelmez. Çiğ et ürünleri ya da pek çok dışkı bakterisinin ürediği hayvanların iç organları yoluyla gelir.
Daha güvenli bir yer gibi görünebilir,” diyor. “Bunu tavsiye ediyor değilim ama belki de artık doğrama tahtanızı biraz da tuvalet oturma yerinizi ele aldığınız gibi ele alabilirsiniz.
Çünkü tuvalet oturma yerlerinin kirliliğinden hepimiz öyle çok korkarız ki onu düzenli olarak temizleriz, dolayısıyla doğrama tahtalarımıza da yapacağımız davranış biçimi belki de budur.
Ancak evlerimizdeki en iğrenç zanlılar mutfak süngeri ve mutfak bezidir.
E.coli
- Escherichia coli’nin -insan ve diğer hayvanların barsağında bulunan bir bakteri tipi- kısaltılmışı.
- Mutasyona uğramış form bedene girdiğinde, genelde yiyecekle, E.coli enfeksiyonu olur.
- Geçen aylarda Kuzey İrlanda’da E.coli salgınında 119 kişi enfekte oldu. Almanya’da salatalıkların yol açtığı 2011 salgınında 19 kişi öldü.
Gerba’ya göre bir süngerde her 6.5 cm karede yaklaşık 10 milyon ve bir bulaşık bezinde bir milyon bakteri var.
Diğer bir deyişle, bir mutfak süngeri bir tuvalet oturma yerinden 200.000 kez ve bir bulaşık bezi 20.000 kez daha kirlidir.
Bu dünyanın her yerinde aynı.
“Daima şimdiye dek en kirli şey mutfak süngeridir,” diyor John Oxford, Londra Üniversitesinde viroloji profesörü ve dünya ölçeğinde hijyen standartlarını karşılaştıran uluslar arası bir kurum olan Hijyen Konsülünün başkanı.
Son çalışması dokuz farklı ülkedeki evlerde örnekleri araştırmaktı ve “görünürde temiz” olan mutfak bezlerinin yüzde 21’inin aslında yüksek düzeyde kir barındırdığını buldu . Mutfak bezi ayrıca E.coli için bakılan bakteri testinden de kaldı.
Araştırma evde diğer yerlerde de dışkı bakterileri belirledi ve bu bir ülkeden bir diğerine değişiyor.
Suudi Arabistan en kirli buzdolaplarına sahip, yüzde 95’i E.coli testinden kaldı. Ve Güney Afrika’da en kirli nesne banyodaki tıkaç, hemen hemen üçte ikisi tatmin edici olmayan düzeyde E.coli bulunduruyor, yüzde 40’ı küf olmak üzere.
Hangi ülkelerin en kötü olduğu her zaman biraz hassas, diyor Oxford.
“Avustralya ve özellikle Kanada gibi ülkelerin hijyen listesinde yukarlarda olduğunu bulduk… Alttaki ülkeler oldukça rutin olarak ne yazık ki Hindistan ve Malezya.”
Evden uzak durumlardan ne haber? Gerba özellikle ofisin kötü olduğunu söylüyor.
“Pek çok insan telefonunu her kaldırdığı zaman kirlilikle konuştuğunun farkında değil, çünkü onu hiçbir zaman temizlemezler.”
Süpermarketlere de dikkat edin.
Ev Araç-Gereç Temizliği
- 2010 Hijyeni Ev Araştırmasında Avustralya, Kanada, Almanya, Hindistan, Malezya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, İngiltere ve A.B.D. de 180 evi kontrol etti.
- Banyo tıpaları yüzde 70’i bakteri testinden kalarak en çok endişeye yol açtı.
- Buz dolabı içleri ikinci geliyor –evlerin yüzde 40’tan fazlası bakteri ve yosun oluşumu bakımından sınıfta kaldı.
- Mutfak havluları evlerin yüzde 36’sında tatmin edici olmayan ya da kabul edilemez derecede kirli bulundu.
- Kontrol edilen en temiz yüzey yalnızca yüzde 6’sı bakteri testinden kalan bebek arabasıydı.
“Alışveriş arabaları gerçekten kötü,” diye uyarıyor Gerba. Dahası geri dönüşümlü market torbalarının yaklaşık yarısı içlerinde dışkı bakterisi bulunduruyor.
“Bazı insanların manav torbalarında iç çamaşırından daha fazla dışkı bakterisi vardır, çünkü en azından iç çamaşırlarını yıkıyorlar.”
Dolayısıyla sağlık riski bakımından bunun bizim için anlamı ne?
Dışkı maddesi ellerimizin çeyreği üzerinde bulunuyor, yeni araştırmalar önermesine göre. Bazı durumlarda mikropların çokluğu kirli bir tuvalet kutusundaki miktara eşit. Öyleyse insanlar neden bu kadar kötüler ellerini yıkamada.
“Bu sayıdaki bakteri özellikle E.coli için, çok fazla” diyor Oxford.
“E.coli bir gösterge bakteri. Kendisi yalnızca kötü hastalıklara neden olmaz, dışkıların etrafta olduğunu ve gerçekten kötü bir şekilde hastalık yapıcı salmonella ve shigella gibi diğer organizmaların bulunabildiğine işaret eder.”
Ancak biz hepimiz bu belki de ürkütücü derecede kirli şeylere her gün dokunuyoruz ve genelde sürekli hasta olmuyoruz.
“İki milyon yıldan uzun bir zamandır süre gelen evrimimizde tek fonksiyonları bağışıklık sistemimizi harekete geçiren tam bir gen takımımızın oluşu nedeniyle fazlasıyla şanslıyız,” diyor Oxford.
“Hepimiz, bütün bu ülkelerde, “Şans Meleğine” fazla güvenir olduk. Modern bilim toplumunda biz insanların burada bir sorun olduğunu ve harekete geçmelerini anlamalarını istiyoruz.
http://www.bbc.co.uk/news/magazine-20324304
~ Anonim
Bir cevap yazın