Mikropları kazıyıp çıkaran sabunlar iyi değil, ancak  cilde gene bakteri ekleyen ürünleri denemek için de çok erken.

Antimikrobiyal cilt temizleyicilerinin tezgahlardan yok olduğuna dikkat etmiş olabilirsiniz. Eylül 2016’da FDA (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi), üreticilerininin enfeksiyonların yayılımını önlemede hem güvenli hem de etkin olduğunu kanıtlayamadıkları için tezgahlarda satılan triklosan, triklokarban ve 17 diğer antimikrobiyal ajan içeren antiseptik sabun ve yıkama ürünlerinin artık satılamayacağına karar verdi. Üstelik, antimikrobiyallerin yaygın kullanımının antibiyotiğe dirençli bakterilerin büyümesini teşvik ettiği düşünülüyor, tedavisi zor hatta ölümcül metisillin dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) gibi.

Amaçları bunun tam tersi olan yeni spreyler, kremler ve losyonları da fark ediyorsunuzdur.  Probiyotik olarak adlandırılan bu ürünler cildimizdeki bu mikropları yok etmekten çok bazı yararlı cilt bakterilerinin gelişimine yardımcı olmak için tasarlanmışlardır.

Teorik olarak probiyotik cilt ürünleri anlamlı diyor, Dr, Suzanne Olbricht, Harvard destekli Beth Beth İsrail Tıp Merkezinin baş dermatoloğu.  Sağlığımızı geliştiren mikroplarımıza ilişkin artan sayıda yayına gönderme yapıyor. Ve “bakterilere karşı biz” düşüncesini bırakıp “biz artı bakterilerimiz” düşüncesine geçmenin zamanı, diyor.

Neden probiyotiklerde potansiyel var

Tıpkı doktorların sağlıklı insanlardan alınan dışkı bakterilerini intestinal rahatsızlıkları tedavi için kullanması gibi dermatologların da sağlıklı ciltten alınmış cilt bakterilerini kronik cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanması aynı.  Böyle durumlarda yararlı bakteri soyları daha hızlı çoğalır ve hastalığa yol açan soylara daha az yer bırakır.  Probiyotiklerin kuru ve hassas ciltlere olduğu kadar sivilcelere de yararlı olabileceğini gösteren birkaç küçük çalışma var.

Denemeli misiniz?

Her ne kadar probiyotik cilt ürünleri internette ve mağazalarda zaten satılıyorsa da kafalarda pek çok soru sürmekte. Herhangi bir ürün belirli bir rahatsızlığı tedavi etmek için belirli bir bakteri karışımına sahip midir? Güvenli midirler? Etkin midirler? Üreticiler yanıt sağlamak için rastgele kontrol edilen klinik testler yürütmek durumundadırlar. Şu ana kadar hiçbiri bunu yapmış değil.

“Bunu anlamanın yalnızca başlangıcındayız. Bir gün –belki beş, on yıl içinde- ellerimizi yıkayıp ve cildimizi korumak için biraz iyi bakteri süreceğiz,” diyor, Dr. Olbricht. Şimdilik, normal ciltli çoğu insan için düz eski sabun hala en iyi seçenek.

https://www.health.harvard.edu/womens-health/how-clean-should-your-skin-be?utm_source=delivra&utm_medium=email&utm_campaign=GB20170913-Skin&utm_id=628043&dlv-ga-memberid=11060219&mid=11060219&ml=628043

 

“Geçmiş bir önsözdür.”
~ Washington D.C.de Ulusal Arşiv önündeki bir levhadan