23-39

“Hızlı bir şekilde gidiyorum… Ama biraz önceki gibi arkamdan hafif ayak sesleri geliyor, yaklaşıyor, yaklaşıyor… Ve önümde gene karanlık delik. Tekrar başka yöne dönüyorum… Ve gene aynı ayak sesleri arkamda ve öncekiyle aynı şekilde karanlığın tehdit edici bulanıklığı. Ve hangi yöne koşsam hayalet  ikiye katlanıyor… Hep aynı, aynı!… Tanrım! Tekrar etrafa bakıyorum… Yaşlı kadın doğrudan doğruya bana bakıyor ve dişsiz ağzı bir sırıtışla kıvrılmış… -Kaçış yok!” (Ivan Turgenyev, “Yaşlı Kadın”. Şubat 1878.

60 yaşındaki yazarın bu sözlerindeki korku ve umutsuzluğa bakın! Hepimiz yaşamdan sonsuza kadar çekilmeye mahkum muyuz ve bütün yapabileceğimiz kuzu kuzu kaçınılmaz sonu beklemek mi? 1878’de bu durum belli bir şey olarak görülüyordu.

Bununla birlikte, şimdi, ölümün kaçınılmazlığından şüphe ediliyor. Evet, kulağa inanılmaz geliyor. Ama işte size bilge bir adamın görüşü: “Herkes bazı şeylerin imkansız olduğunu bilir. Ama sonra onun imkansız olduğunu bilmeyen bir cahil çıkar ve onu yapar. (Albert Einstein).

Haydi bir süre için böyle bir “cahil”  olalım ve aşağıdaki gerçeklere yakından bakalım.

GERÇEK No 1. Atalarımız erken öldüler. Azı daha uzun yaşadı, 20-25 yıl. Şimdi ortalama ömrün bunun birkaç katı olduğu pek çok ülke var. Örneğin, 2013’de Monaco’da 90, Japonya’da 84, İtalya’da 82 yıla ulaştı.

SONUÇ:

►İnsan ömrünün kayda değer uzaması yalnızca mümkün değil –gerçekleştirildi de aslında.

GERÇEK No 2. Onbinlerce yıldır (prehistoric zamanlardan eski Roma zamanına kadar) ortalama yaşam uzunluğu yaklaşık 8 yıl artmıştı. Zamanımızda yalnızca 30 yılda (1980-2010) insanlar Avrupa’da ortalama 5 yıl daha uzun yaşamaya başladılar.

SONUÇ:

►Şimdilerde insan ömrünü uzatma işlemi pek çok kat arttı.

GERÇEK No 3. İnsan hayatının ortalama süresi artmaya devam ediyor. Bu süreçte durmak bir yana, yüksek yaşam kalitesi olan ülkelerde yavaşlama belirtisi yok. 2010’da Avrupa Birliğinde ortalama ömür beklentisi 82.2 (kadınlar) ve 76.1 (erkekler). 2030 için tahmin: kadınlar 85.3  (+3.1), erkekler 80.0 (+3.9).

SONUÇLAR:

► İnsanın hayatta kalabileceği maksimum yaş ulaşılabilenden çok daha fazla.

► İnsan hayatının daha çok uzaması için fırsatlar çok büyük.

► Herhangi bir süre bakımından insan yaşamı üzerinde doğal bir ket olmaması çok olası.

GERÇEK No 4. Eski zamanlarda insanlar çok erken yaşlanırdı. Kardinal Richelieu 1627’de (Alexander Dumas’nın tanımladığı La Rochelle kuşatması) 42 yaşındaydı ve çok yaşlı bir adam olarak görülüyordu. Yuri Tynyanov (1800): “Nikolay Karamzin katılımcıların hepsinden yaşlıydı. Otuzdört yaşındaydı –tükenme yaşı”. Alexander Puşkin (1815): “Odaya 30 yaşında yaşlı bir adam geldi”. Ve çağdaşlarımızdan çoğu ve 30-40-50 hatta 60 yaşındaki çağdaş kadınlar yaşlı olarak dikkate alınmaz, yaşlı göstermezler ve yaşlı hissetmezler.

SONUÇ:

► Bir insanın ömrünün uzaması temelde gençlik döneminin uzmasından dolayı.

GERÇEK No 5. Doğada hayvanların ömür uzaması gözlenemiyor. Ayrıca, insanlıktan izole yaşayan ve sıradışı yaşam tarzına bağlı kalan tribülerde de gözlenmiyor.

SONUÇLAR:

► Gözlenen ömür uzaması doğal bir süreç değil. Bu insan eylemlerinin bir sonucu.

► İnsanların yaşamlarını ve gençliklerini uzatabileceği eylemler var.

GERÇEK No 6. Yaşlı insanların otopsileri gösteriyor ki daima ölüme neden olan bir hastalık var.

SONUÇLAR:

► Sağlıklı insanlar doğal nedenlerle ölmezler.

► Ömrün ve gençlik döneminin uzaması insanın kendi sağlığını koruma ve uzatma amaçlı eylemlerle sağlanıyor.

GERÇEK No 7. İnsanlar her yönden çok farklı –anatomik, fizyolojik ve psikolojik. Bu farklılıkların boyutu artar insanlar yaşlanınca. Bu nedenle, aynı eylem genellikle farklı insanların farklı reaksiyonları olmasına yol açar, özellikle yaşlılıkta.

SONUÇLAR:

► Bir insanı iyileştiren eylem diğer bir insanın sağlığını iyileştirmek durumunda değildir.

► Diğer insanın deneyimi sizin sağlığınız için yararlı eylemlerin seçimi için güvenilmez bir temeldir.

GERÇEK No 8. Her insan sürekli değişir: şimdi gençtir, sonra yaşlı; şimdi uykuda sonra uyanık; şimdi tok, sonra aç; şimdi sağlıklı, sonra hasta; şimdi neşeli, sonra üzgün; şimdi sakin, sonra heyecanlı –ve  bunun gibi. Bu durumların her birinde aynı eylem genellikle aynı insanda farklı reaksiyonlara yol açar.

SONUÇLAR:

► Organizmanın bir durumunda bir insanın sağlığını güçlendiren bir eylem diğer bir durumda sağlığını geliştirmek durumunda değildir.

► Kendi organizmanızın gözlemi sırasında kazanılan deneyim eylem seçimlerinde sağlığınızı güçlendirmek için kullanılabilecek güvenilir bir temel sağlamaz.

► İnsanın aslında sağlık düzeyini arttıran bir eylem bir süre sonra sağlık arttırma değerini kaybeder.

GERÇEK No 9. 7. ve 8. gerçeklerden diğer insanın deneyimi ve kendi organizmanızdan çıkan gözlemlerin sonuçları sağlığınızın güvenilir kontrolü için yetersizdir. Bu türden diğer güvenilir bilgi kaynakları yoktur. İşte bu nedenle insanlar sağlıklarını korumak ve iyileştirmek için ne yapmalarını (ya da yapmamalarını) yalnızca kabaca biliyorlar. İnsan ne kadar yaşlıysa belirsizlik derecesi o kadar çoktur.

SONUÇ:

► İnsan yaşamının kısalığının temel nedeni – insanın sağlığını korumak ve güçlendirmek için ne, ne zaman ve nasıl yapması gerektiği konusunda kesin bilgi yokluğudur.

GENEL SONUÇ:

Çok uzun bir zaman yaşayabilir ve genç kalabiliriz, belki sonsuza kadar.

Ama bunu nasıl yapacağımızı bilmiyoruz.

Açmaz? Hemen sonuçlara atlamayın.

TÜNELİN SONUNDAKİ IŞIK

Sağlığın anlık durumunu hızlı, basit ve kesin olarak, termometrenin beden sıcaklığını ölçtüğü gibi ölçen bir aygıt düşünün. Böyle bir aygıt o anki koşullarda hangi eylemlerinizin sağlığınızı güçlendireceği, hangilerinin zayıflatacağını belirlemenizi sağlayabilirdi. Böyle bir bilgiye dayalı olarak sağlığınızı etkin bir biçimde yönetebilirsiniz. Böyle bir yönetim zararlı eylemlerden kaçınmanızı ve yararlı eylemleri daha fazla deneyimlemenizi sağlardı. Bu aygıt sağlığı geliştiren aktivitelerin etkisini ve gereken ayarları değerlendirmenizde size yardımcı olurdu. Bu aygıtla istediğiniz kadar uzun yıllar için yüksek sağlık düzeyinizi koruyabilirdiniz. Ve gerçekte bu ölümsüzlüktür.

Ben böyle bir aygıtı düşünmeyi becerdim. Ona “Saldex” adını verdim. Tanımlaması burada sunulmaktadır.

http://ypopov2.narod.ru/IntroductionE.html

“Ancak yaşlanan birisi yaşam hakkında tam ve uygun bir tasarıma sahip olur.”
~ Schopenhauer