Bu cilt bakımı masallarına aldanmayın

Cilt ve cilt bakımı konusunda çok şey bildiğinizi mi düşünüyorsunuz? Cildinizi nasıl temiz ve sağlıklı tutacağınız konusundaki “yaygın bilginin” ne kadar çoğunun doğru olmadığını görünce şaşıracaksınız. İşte burada cilt konusundaki 10 yaygın söylenceyi çürütüyoruz.

1- Doğru cilt kremi cildinizi genç gösterir.

Cildinizi daha genç göstermeye ve yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardım edeceğini iddia eden yüzlerce cilt bakımı uygulaması var. Kırışıklıkları azaltmada arkasında en iyi kanıtı olan yüzeysel tedavi retinoik asittir (Retin-A’daki gibi). Pek çok tezgah ürünü retinoik asidi de kapsar, ama birinin diğerinden daha iyi olduğunu söylemek zordur. Ancak kırışıklıkları uzak tutmanın en iyi yolu güneş koruyucu kullanmak ve sigara içmemektir.

2- Anti-bakteriyal krem cildi temiz tutmak için en iyisidir.

Cildin üstünde normalde bakteri bulunur. Herhangi bir zaman içinde cildinizi bakterilerden bütünüyle temiz tutmanız olanaklı değildir. Aslında, pek çok uzman anti-bakteriyal sabunun kullanımının daha fazla antibiyotik dirençli bakteriye yol açacağından kaygılı. Anti-bakteriyal krem günlük kullanım için şart değil. Sıradan sabun yeterli. Tam ve devamlı el yıkama, anti-bakteriyal sabun değil, enfeksiyonun yayılmasını önlemeye yardım eden şeydir.

3- Çikolata ve yağlı yiyecekler yağlı cilde ve sivilcelere yol açar.

Gerçek şu ki sebum adı verilen yağlı madde acneye yol açar. Cilt tarafından yapılır ve salgılanır. Aslında, herhangi özel bir yiyeceğin sivilceye yol açtığı konusunda kanıt yoktur.

4- Güneş banyosu yapmak kötüdür.

Güneş altında ya da solar banyoda çok fazla zaman geçirmek cilt kanseri riskini arttırabilir, özellikle güneş koruyucu kullanılmazsa. Cilt kanseri riski tüm yaşam süresince güneş altında kalma ve güneş yanıklarının sıklığıyla korele edilmektedir. Aşırı güneşlenme ayrıca cilde hasar verir, buruşmasına ve erken yaşlanmasına yol açarak.

Ancak tekrar edilerek ve dikkatli bir şekilde güneşlenerek, hafif ya da dereceli olarak güneşlenme geliştirmek zararlı değildir. Uyarıları dikkate aldıkça –en azından 30 koruma faktörlü güneş kremi kullanarak ve onu tamamen ve gerektiğinde tekrar tekrar kullanarak ve güneşin en zararlı olduğu saatlerden kaçınarak gibi- yanmadan hafif bir bronzlaşma bir uyarı belirtisi değildir.

5- Bronzlaşma sizin için iyidir.

İnsanlar genellikle koyu bronzlaşmayı iyi bir sağlığın ışıltısı gibi görürler. Ancak bronz tenli insanların daha soluk tenli insanlardan daha sağlıklı olduğuna ilişkin bir kanıt yoktur. Gene de güneşlenmenin sağlık yararları vardır. Güneş ışını ciltteki D vitaminini aktifleştirir. D vitaminin kemiklerin güçlü tutulmasına yardım eder ve belki de bazı kanserlerin riskini düşürür ve bağışıklık fonksiyonunu yükseltir. Diyetinizden ne kadar D vitamini aldığınıza bağlı olarak, yetersiz bir güneşlenme D vitamini eksikliği riskinizi arttırabilir.

6- Güneş kreminizdeki koruma faktörü ne kadar yüksekse o kadar iyidir.

Belli bir düzeyin üstünde, daha yüksek bir güneş koruma faktörünün düşük faktörle kıyaslandığında az bir ek yararı vardır. Uzmanlar genellikle en azından 30 faktörlüsünün kullanılmasını öneriyorlar, bu da UVB radyasyonunun % 97’sini bloke ediyor. Eğer dışarıda iki ya da üç saatten çok kalmayı planlıyorsanız daha yüksek koruma faktörüne değer, özellikle de güneşin en yüksek olduğu zamanlarda (10.00-14.00 saatleri). Ancak çoğu durumda yüksek koruma faktörü için para harcamaya değmez.

7- Zor fark edilen bir ameliyat izi iyi bir cerrahın göstergesidir.

Bir cerrahın gerçek becerisi kesiği yaparken ve kapatırkenki süre arasında ne yaptığıdır. Cerrahlar her ne kadar yüzdeki kesiklere rutin olarak  daha fazla dikkat gösterirlerse de (daha ince hat kullanma, dikişleri daha yakın atma ya da olanaklıysa kesikten tamamen kaçınma) , yara izinin görünümü cerrahın becerisi konusunda çok az şey söyler.

8- E vitamini yara izlerini soldurur.

Bu iddiayı destekleyecek çok az kanıt var. Eğer bir ameliyat izinin görünümü konusunda endişeleriniz varsa doktorunuzla görüşün. Ameliyat izlerinin iyi edilmesi konusunda çok seçenek var, lazer tedavisi dahil.

9- Bacak bacak üstüne atma varis damarlarına yol açar.

Varis damarları için pek çok risk faktörü var, ancak bacak bacak üstene atma bunlardan biri değil. Kalıtım bunlardan en önemlisi –varisli insanların  % 80’i varisli bir ebeveyne sahip. Bir insanı varise eğimli yapan diğer faktörler sigara içmeyi, hareketsizliği, yüksek tansiyonu, hamileliği, obezliği ve uzun saatler ayakta kalmasını gerektiren bir işe sahip olmayı kapsar. Zaten varisiniz varsa bacaklarınızı kaldırma ve varis çorapları yardımcı olabilir. Ancak bacak bacak üstüne atmamak varisi önlemez ya da durumu daha iyi hale getirmez.

10- Kafa masajı kelliği önler.

İnanılması cazip ama kafa masajının kelliği önlediğine ilişkin bir kanıt yoktur.

Başınızda sıradışı bir şey görürseniz ya da cildinizi nasıl sağlıklı tutacağınız konusunda endişeleriniz varsa doktorunuzla ya da bir dermatologla konuşun. Eğer birinin bu söylenceleri tekrarladığını duyarsanız onları düzeltin.

http://www.health.harvard.edu/healthbeat/dont-fall-for-these-skin-care-myths?utm_source=review&utm_medium=email&utm_content=healthbeat9a&utm_campaign=MIR0814&j=32594033&e=enginunay@gmail.com&l=16278673_HTML&u=401689921&mid=148797&jb=0