Diyet ve Depresyon
Bu hafta tedaviye gereksinim duyan depresyonlu üç hasta gördüm. Tedavi seçenekleri, ilaç, terapi ve öz-bakım kapsıyor. Öz bakım ise uyku, fiziksel etkinlik ve diyet gibi, ilaçlar ve terapi kadar –bazen daha da önemli şeyleri kapsıyor.
Öz bakım konusunda hastalara danışmanlığım sırasında onların hep diyete girecek yeterince zamanları olmadığını hissettim. İyi bir sağlık için diyet ve yaşam tarzı önlemleri konusunda tutkuluyum, çünkü sağlıklı yaşam tarzı ve diyetin yararlarını destekleyen çok fazla kanıt var, hemen her şeyi – kardiyo vasküler hastalıklar, kanser, bunama ve depresyon dahil zihinsel bozuklukları- önlemede.
Diyet ve duygusal iyilik
Diyet zihin sağlığının öylesine önemli bir bileşimidir ki nutritional psikiyatri adı verilen bir tıp alanına esin vermiştir.
Kısacası, yediklerimiz sağlığımızın her yönü, özellikle zihin sağlığımız için fark yaratıyor. Çeşitli araştırmalara dayalı pek çok güncel analiz yediklerimizle özellikle depresyon riski arasında bağlantı olduğunu destekliyor. Bir analizin vardığı sonuç:
“Yüksek miktarda meyve, sebze, tam tahıl, balık, zeytinyağı, düşük yağlı mandıra ürünleri ve anti-oksidanlar ve düşük hayvani besin alımı özellikli bir diyet şekli düşük depresyon riskine eşlik eder. Yüksek miktarda kırmızı ve ya da işlenmiş et, rafine tahıllar, tatlılar, yağlı mandıra ürünleri, tereyağı, patates ve yağlı gravyer ve az miktarda meyve ve sebze alımı özellikli bir diyet yüksek depresyon riskiyle birlikte bulunur.
Hangisi önce? Kötü diyet ya da depresyon?
Evet, depresyonda oluşun bize sağlıksız yiyecekleri daha fazla yedirdiği söylenebilir. Bu doğru, o halde hangisi önce gelir diye sormalıyız, diyet mi, depresyon mu? Araştırmacılar bu konuya ele atmıştır. Bir başka geniş analiz yalnızca ileriye dönük araştırmaları gözden geçirmiştir, temel diyete bakma ve sonra depresyon geliştirebilecek araştırma gönüllülerinin riskini hesaplama anlamında. Araştırmacılar sağlıklı diyetin (örnek olarak Akdeniz diyeti) depresif belirtileri geliştirme konusunda belirgin bir düşük riske eşlik ettiğini bulmuştur.
Yani, hastalarıma diyet konusunda nasıl danışmanlık yapmalıyım? Rehber olarak kullanılabilecek pek çok sağlıklı seçenek var. Sürekli olarak önümüze çıkanı Akdeniz diyetidir. Diğer bir harika kaynak da sağlıklı diyete bir giriş rehberli HARVARD T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu web sitesidir.
Sonuç
İşin özü, bitki yiyin, çokça, meyve ve sebzeler, tam tahıllar (ideali işlem görmemiş şekilde), tohumlar ve fındık- fıstık ve balık ve yoğurt gibi bazı yağsız proteinler. Şekerli ve unlu şeyleri (ekmekler, hamur işleri, mısır gevrekleri gibi) ve hayvani yağları, işlenmiş etleri ve tereyağı çok azaltın. Arada sırada bu “kötü” yiyecekleri yemeniz sorun olmayabilir; unutmayın, her şey dengeli olmalı. Ve kilo vermeye çalışanlar, renkli sebze ve meyvelerle yanlış yola girmezsiniz. Dut, böğürtlen, çilek (berry) ya da brokoli yemekle kimse şişmanlamaz. Kalite nicelikten önemlidir. Ve iş ne yediğimize gelince, kalite gerçekten, gerçekten önemlidir.
~ Barbara Castle
Bir cevap yazın