Bilim insanları Grönland  balinalarına (Balaena mysticetus) 200 yıllık yaşam uzunluğu veren geni keşfetti. Ancak kim bu kadar uzun yaşamak ister?

Twilight karakterleri Edward ve Bella Edward'ın ölümsüzlüğünün üstesinden gelmek için mücadele ediyor

Twilight karakterleri Edward ve Bella Edward’ın ölümsüzlüğünün üstesinden gelmek için mücadele ediyor

The Hitchhiker’s Guide to the Galaxy’ de Marvin, robot, zaman makinasının dışında bırakılır arkadaşları bir anda milenyumda baştan sona yolculuk yaparken o milyonlarca yıl beklemek zorundadır. Ancak Marvin uzun yaşamından hiç hoşlanmadığı gibi depresyona da itilir: “İlk on milyon yıl en kötüsüydü. Ve ikinci on milyon: onlar da en kötüleriydi… Üçüncü on milyon yıldan hiç hoşlanmadım. Ondan sonra biraz çöküşe geçtim.”

Bilim insanları dünyadaki en uzun yaşayan memelilerin genlerini haritaladı ve bu araştırmalarını insan ömrünü uzatmak için kullanmayı umuyor. Grönland balinaları kalp hastalıkları ve kanser gibi tipik yaşlılık hastalıklarından kaçarak 200 yıldan daha uzun yaşayabilir ve araştırmacılar balinaları DNA hasarını tamir etmeye ve kanseri tetikleyen mutasyonlara dirence muktedir yaparak ölüme meydan okuyan genleri keşfetti. Nihai amaçları böyle genleri insan hücrelerine kendi yaşamımızı uzatmada yardımcı olması için koymak.

Ancak, kaçımız Grönland balinasının uzun ömrüne imreniriz? Ölümden korksak da, onunla savaşsak da, bizi kederlendirse de ölüm kesinlikle aşırı uzun bir yaşamın travmalarına tercih edilebilir. Ölümü geciktirmenin kötü taraflarını dikkate alalım.

Yetersiz Başarı

Filozof Martin Heidegger kendimizi bir şey yapmaya motive etmek için ölüm tehditine gereksinimimiz olduğunu söyler. Eğer sonsuza kadar yaşayabilseydik zamanımızı doktoralar yaparak ve dünyayı dolaşarak doldurmazdık ama sonsuzluğu yaşamdaki amaçlarımıza başlamak için gelecek millenyumu tembelce bekleyerek harcardık. 200 yüz yıl gene de sınırlı, dolayısıyla sonunda bir kariyerde yol almayı becerebiliriz ancak şu fazladan olan 120 yıl yaşam boyu başarılar için pek de fark yaratmazdı.Tek umut, hayatımızı sürdürtebilecek yeterince kapalı alan var.

Demode Olma

On yıllık zaman içinde, akıllı telefonlarına yapışmış olan bu 15 yaşındaki anti-sosyal çocuklar kendi kodlama becerilerini çalışma dünyasına getirecekler daha yaşlı çalışanları hiyerarşide daha da aşağı indirerek yan yollara sokacaklar. İPhonelara ve internete çocukluklarında erişememiş olanlar gelecek kuşağın hızlı tempolu alışkanlıklarına ayak uyduramayacaklar ve onların bilgisayar odaklı beyinleriyle de yerlerimizden edileceğiz. 30 yaşın üstündeki herhangi biri hissettirmeden gelen bir demode olmuşluk duygusu yaşamıştır, dolayısıyla bir kez üç rakamlı yaşlarda olduğunuzda  varlığınızdan yaşayan bir antika olarak keyif almaya hazırlanın.

Genel Anlaşmazlık

Aileler beş kuşak akraba arasındaki huzuru sürdürmek için mücadele edeceğinden evlerde aşırı kalabalıklık sorunları başlayacak.  Yetmiş yaşlarındakiler torunlarından hoşlanabilir, ancak dördüncü kuşaktan bağrışan gençler lütuftan çok baş belası olacak. Kan akrabalığının değeri büyük- büyük- büyük- büyük Albert amcanın  asırlar kadar eski değerleriyle uğraşmanın yarattığı kızgınlıktan daha önemli olmayacak. Mutlu aileyi oynama üç kuşak boyunca yeterince zor –daha da zorlaştırmayalım.

Aşkın Sonu

Sürekli artan ömür uzunluğumuzdan dolayı evlilikler zaten gerilim altında. Altmışlı yaşlardakiler 20-30 yıl daha yanındakine dayanmak için zamanları olduğunu algıladığından, “gümüş ayırıcılar” yaşamın geç döneminde artan boşanma oranına yardım ediyor. 200 yıllık bir ömür süregelen herhangi bir aşk fantezisini ciddi bir şekilde bozardı.Birbirlerinin ruh arkadaşları 170 yıllık bir tek eşliliğin gecelerini dolduracak konuşma konusu bulmak için mücadele edeceğinden. Eğer 200 oluncaya kadar yaşamak istiyorsak gerçek aşka bir güle güle öpücüğü vermek zorundayız. Evlilikler on yıllar içindir, asırlar için değil.

Nüfus artışı, emeklilik ve çocukluğun kaçınılmaz olarak kırklı yaşların ortalarına uzamasının pratik sorunları uzayan yaşam konusunu daha da korkunç gösteriyor. Ancak, kişisel mutluluk açısından ölüme meydan okuma umudundan vazgeçip seksen kusur yılımızla tatmin olmalıyız. Yaşam kısa ve onu ondan ne yapabileceğimizden zevk alırken neyse öyle tutmalıyız. 200. yaş günü partisi dehşeti ölümden de kötü bir kader.

http://www.telegraph.co.uk/men/the-filter/11325370/A-200-year-life-is-a-fate-worse-than-death.html

“Pek az insan yaşlanmasını bilir.”
~ La Rochefoucauld